Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3905
Karar No: 2016/185
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3905 Esas 2016/185 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/3905 E.  ,  2016/185 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, şikayet olunan tarafın alacaklı olduğu icra takibi sırasında ... İcra Müdürlüğü"nce düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan haczinin 1. sırada yer aldığını, müvekkilinin alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü"nün 2007/572 Esas sayılı takip dosyasındaki 22.01.2007 tarihli haciz dikkate alınmaksızın cetvel düzenlendiğini, ilk haczin kendi dosyalarına ait olduğunu, kendi dosyalarından konulan ihtiyati haczin İİK"nın 268. maddesi uyarınca şikayet olunan haczine iştirak ettiğini, İİK"nın 107. maddesi uyarınca aynı dereceden bir alacaklının satış istemesi halinde diğer alacaklıların satış istemelerine gerek olmadığını ileri sürerek, 11.08.2014 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetçinin 22.01.2007 tarihli haczinin düştüğünü, İİK"nın 268. maddesi uyarınca hacze iştirak edilebilmesi için İİK"nın 100. maddesindeki şartları haiz olunması gerektiğini, somut olayda aynı derecede hacizden bahsedilemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taşınmaz üzerine şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasından 22.01.2007 tarihinde konulan hacizden sonra 11.03.2009 tarihinde ikinci kez haciz konulduğu, derece kararında bu haczin esas alınacağı, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyadan konulan 29.01.2007 tarihli haciz daha önce konulmuş olduğundan derece kararında şikayetçi tarafın şikayet olunan taraftan sonra yer almasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.
İİK"nın 268/1. maddesinin 1. cümlesi “261"inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100. maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder.” hükmünü içermektedir.
Şikayetçinin alacaklı olduğu 2007/572 Esas sayılı dosyada, şikayetçi tarafından kambiyo senedine dayalı olarak 19.01.2007 tarihinde icra takibine başlandığı, 22.01.2007 tarihinde bedeli paylaşıma konu taşınmazdaki borçlu hissesi üzerine ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 24.01.2007 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK"nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK. m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK"nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Buna göre şikayetçinin ihtiyati haczinin 03.02.2007 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleştiği sabittir. Şikayetçi tarafından aynı taşınmaz üzerine 11.03.2009 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve 08.03.2011 tarihinde satış talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Şikayet olunanın alacaklı olduğu 2007/232 Esas sayılı dosyada ise, şikayet olunanın kambiyo senedine dayalı olarak 09.01.2007 tarihinde icra takibine başladığı, ödeme emrinin borçluya 10.01.2007 tarihinde tebliğ edildiği, 29.01.2007 tarihinde bedeli paylaşıma konu taşınmazdaki borçlu hissesi üzerine haciz konulduğu, icra mahkemesinin 17.07.2007 tarihli kararı üzerine izaleyi şüyu davası açıldığı, bu davanın sonuçlanması üzerine de taşınmazın 07.07.2014 tarihinde satıldığı anlaşılmıştır.
İİK"nın 268/1. maddesi uyarınca, ihtiyati haczin daha sonra konulan hacze iştiraki için aynı yasanın 100. maddesindeki koşulları taşıması gerekir. Öte yandan, bir yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise o tarihe kadar satış talebinde bulunmayanın, satış talebinde ya da o satıştan kendi dosyası için yararlanma talebinde bulunmasına gerek kalmaksızın haczi ayaktadır. İİK"nın 107. madde hükmü koşulları bulunmadığından bahisle aksi sonuca varılamaz. İİK"nın 107. maddesindeki, "Her alacaklı mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabilir." hükmü, aynı derece içindeki alacaklılar ile ilgilidir. İlmi ve yargısal inançların bu yolda olduğu açıktır. (M.Oskay- C.Koçak İİK şerhi 7 cilt, Ank.sh. 3046; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 04.12.2001 gün ve 8906 Esas 8078K; 04.12.2003 tarih ve 2003/555 E, 2003/12171 K; Dairemizin 07.12.2012 tarih ve 4414 E., 7244 K; 23.06.2014 tarih ve 5599 E; 4814 K. sayılı ilamları aynı yöndedir.)
Mahcuzun başka bir dosyadan satışının yapılması halinde; satış tarihinde satış isteme süresinin geçmemiş olması kaydıyla haczin düşmesinden söz edilemez. Alacaklının bir icra takibi dosyasından yapmış olduğu satış talebi, bir başka dosyadan konulmuş olan haczin düşmesini önlemez, meğer ki aynı derece içinde yer almış olsun (İİK. m. 107). Bu nedenle bir takip dosyasından satış istenilmesi nedeni ile, satış isteme sürelerinin bitimine doğru nasılsa başka bir takipten satılacak düşüncesine kapılmak, bu arada ikinci ihalede alıcının çıkmaması veya alacaklının satış talebini geri alması veya ödeme vs. nedenle satış talebinin düşmesi, haczin hükümsüz kalması ihtimali karşısında isabetli olmayacaktır. Satış isteme süresi, alacaklının satış istemesi ile veya satılmış olan malın yeniden ihalesi mümkün olmayacağından bir başka alacaklının takip dosyasından mahcuzun satılmış olması ile kesilmiş olur. Sıra cetveline ilişkin uyuşmazlık, icra veznesine giren paranın alacaklılar arasında geçerli hacizlerin öncelik sırasına göre paylaştırılmasına ilişkindir. Haciz tarihinden itibaren yasal satış isteme süresi geçirilmiş olmasına rağmen, yapılan istem üzerine her nasılsa hacizli mal satılmış ise, bu satış diğer alacaklılar yönünden düşen haczi geçerli hale getirmez. (Bkz. Dr. ... , Avukat ... Hacizde ve İflasta sıra cetveli, 2. Bası, Ankara, 2002, sh 116)
Somut olayda, şikayetçinin takibi İİK"nın 100. maddesindeki koşulları taşımadığından, şikayet olunanın haczine iştiraki mümkün değildir. Şikayetçinin takibinin İİK"nın 100. maddesinin koşullarını taşımış olması halinde, aynı yasanın 107. maddesi uyarınca şikayet olunanın satış talebinden yararlanması mümkün olacaktı.
Bu durumda mahkemece, şikayetçinin takibinin şikayet olunanın haczine iştirak koşullarını taşımadığı, bu nedenle İİK"nın 107. maddesinden yararlanamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi