![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/11067
Karar No: 2022/14427
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/11067 Esas 2022/14427 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/11067 E. , 2022/14427 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Kars İş ile İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, iş kazasında kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kars İş Mahkemesince, dosya içerisindeki AKS kayıtlarının incelemesinden davacının ikamet adresinin Darıca/Kocaeli, davalı ...'nin ikamet adresinin .../Aydın, Ticaret Sicili Gazetesinin incelemesinden; davalı şirketin ikamet adresinin Kadıköy/İstanbul, kaza tespit tutanağının incelemesinden ise kazanın meydana geldiği yerin Milas/Muğla olduğunun anlaşıldığı, uyuşmazlığı çözmeye yetkili ve görevli mahkemenin davalı Berko İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Anonim Şirket adresi mahkemesi olarak İstanbul Anadolu İş Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesince ise, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesinin 3. fıkrasında uyarınca, iş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, dava dilekçesinde davacının adresinin “Bacıoğlu Köyü Arpaçay/Kars” olarak bildirildiği, davalı tarafın yetkisizlik itirazının bulunmadığı gibi dosyaya sunulan davacıya ait vekaletnamenin incelenmesinde de davacı ikametgahının "Kars" olarak bildirildiği, davacının seçimlik hakkını Kars Adliyesinden yana kullanarak davasını yönelttiği, uyuşmazlık konusu iş kazasının meydana geldiği tarihin 16.09.2018,
dava tarihinin ise 11.12.2020 olduğu, davacıların nüfus kayıtları ve yerleşim yeri bilgilerine göre davacıların davadan sonra Darıca/Kocaeli adresine yerleştikleri, davanın açıldığı tarihte davacının ikametgahının Kars olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Her mahkemenin yargı yetkisi, belirli bir coğrafî bölge ile sınırlandırılarak yargı çevreleri oluşturulmuştur. Medenî yargılama alanında görev yapan mahkemelerin yetkisi, Anayasa’nın 142. maddesine uygun olarak, HMK’nın 5. maddesinde düzenlenmiştir. Diğer taraftan, bu Kanun dışında, özel kanunlardaki yetkiye ilişkin kuralların, kesin yetki kuralı olarak öngörülmediği takdirde genel yetki kuralı ile beraber seçimlik bir yetki kuralı oluşturacağı hususuna yer verilerek; özel kanunlardaki yetkiye ilişkin hükümler saklı tutulmuştur.
Davanın açıldığı ve ilk derece mahkemesi tarafından karar verilen tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı Kanun’un 6. maddesi, “(1) İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. (2) Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. (3) İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. (4) İş mahkemelerinin yetkilerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır. (5) Bu madde hükümlerine aykırı yetki sözleşmeleri geçersizdir.” düzenlemesini içermektedir. Benzer düzenleme, mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde ve 5521 sayılı Kanun’da sarahat bulmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na gönderme yapan 15. maddesinde de mevcuttur.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447/2.maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK'da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin iş mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerekir.
6100 sayılı HMK'nın 6/1. maddesi genel yetki kuralını düzenlemekte olup; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." denilmektedir. Tüzel kişilere karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme tüzel kişinin ikametgahının (merkezinin) bulunduğu yer mahkemesidir. (6102 s. TTK. 213., 339., ve 576. maddeleri) HMK’nın 14. maddesi ise, bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olabileceğini hüküm altına almıştır.
Birden fazla yetkili mahkeme bulunması halinde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı, yetkisiz bir mahkemede dava açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir. Yetki itirazının dinlenebilmesi için, davalı itirazında yetkili mahkemenin gösterilmesi
zorunludur. Davacı, genel ve özel yetki kurallarına göre, kendisine verilen seçimlik hakkını yasaya uygun kullanmaz ise seçim hakkı davalıya geçer. Seçim hakkı kullanılırsa davalının bildirdiği yetkili mahkemeye dosyanın gönderilmesine karar verilir. Yetkisizlik kararında, yetki itirazında bildirilmemiş olan mahkemenin yetkili olduğuna karar verilemez.
Somut olayda, haksız fiilin vuku bulduğu iş kazasının gerçekleştiği yerin Milas/Muğla olduğu, dava açıldığı tarihte davalı ...'nin yerleşim yerinin .../Aydın davalı şirketin ikamet adresinin Kadıköy/İstanbul davacının yerleşim yerinin ise Darıca/Kocaeli olduğu, dolayısı ile davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, Kars ilinde yetkisiz bir mahkemede dava açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca seçme hakkı davalıya geçmiş ve davalı vekilince de süresinde ve usulüne uygun olarak İstanbul Anadolu İş Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.