14. Hukuk Dairesi 2017/2503 E. , 2018/606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.11.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve feri müdahil vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı asil ve davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazların müvekkili ve abisi ... ile birlikte alındığını, satış bedelinin yarısını müvekkili tarafından ödendiğini belirterek inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine, Dairemizin 04.03.2014 tarih, 2014/2104 Esas, 2014/2842 Karar sayılı ilamı ile "...Davacı, davaya konu taşınmazların öncesi olan 5.700 m2 yüzölçümlü 239 sayılı parselin tapu kaydında davacının abisi ve davalıların da murisi ...’un 28.05.1993 tarihli satış işlemiyle taşınmazın maliki olarak görünmesine rağmen gerçekte 239 sayılı parselinin 1/2 satış bedelinin kendisi 1/2 satış bedelinin de abisi ... tarafından ödenerek satın alındığını belirterek inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. İmar uygulamaları sonucu 239 parsel sayılı taşınmazdan 1036 ada 2 ve 4 parseller ile 2376 ada 3 parsel ve 1037 ada 3 parselin oluştuğu, dava konusu 1036 ada 5 parselin, 1036 ada 2 ve 4 parsellerin tevhidinden yine dava konusu 2378 ada 12 parselin ise 2376 ada 3 parselin imar uygulamaları sonucu oluştuğu, dava dışı 1037 ada 3 parselin de 1037 ada 4 parsele gittiği görülmektedir. Davalıların miras bırakanı ...’un dosyada bulunan mirasçılık belgesinden de 03.04.1996 tarihinde vefat ettiği ve mirasçısı olarak davalılardan eşi ... ile evlatları...ve ...’un kaldıkları anlaşılmaktadır. Davacının delil olarak dayandığı 22.03.2011 tarihli adi yazılı “Sevgili Tülin” başlıklı belgede “Buna...ve Tolga ile karar verdik. İkişer daire bize, beş daire sana, bir dükkan üçümüze bir dükkan sana. Hakkın geçtiyse? Sadece bana, sorun yok. Onlara geçen bir hak varsa babanın katkısından kaynaklanan ki o da babanın torunlarına olan vefa borcu. Yok yedi daire hakkım filan diyorsan da kat irtifakından sonra yeğenlerinle konuşur anlaşırsınız. Kısıtlı parsel için hisseli olduğu için şuan yapılabilecek bir şey yok, değerlendirildiğinde yarısı senindir. Hoşçakal...” yazılıdır. Davalılar yargılama sırasında bu belgeyi inkar etmemiş, davacının dayandığı bu belgenin ailevi sebeplerle davacının borçlu olduğu kişilere karşı kullanılması için verildiğini ve ...’un inançlı işlemin tarafı olmadığından bu belgeye dayanılamayacağını savunmuşlardır. Yine davacı taraf, 239 parselden gelen inanç sözleşmesinin kısmen ifası gereğince dava dışı 1037 ada 4 parselde A blok 3 ve 21 no’lu dairelerin davalılar tarafından 05.01.2011 tarihinde tapuda kendisine devredildiğini, tapuda hukuki sebep olarak satış görünse de gerçekte inanç ilişkisi nedeniyle devrin yapıldığını belirtmiş, buna karşılık davalılar ise savunmalarında murisleri ...’un vefatından önce kardeşi olan davacıya yeteri kadar yardım yapılması hususunda sözlü beyanı nedeniyle bu bağımsız bölümlerin davacıya verildiğini savunmuşlardır. Öte yandan adi yazılı belge (mektup) ve aynı tarihli Ankara 63. Noterliğinin 22.03.2011 tarihli vekaletnamesi ile davalıların davacıyı vekil tayin ederek dava konusu parsellerden 1036 ada 2 ve 4 parsel numaralı taşınmazlar üzerine yapılan binada 1, 26, 43, 77, 79 ve 84 no’lu bağımsız bölümleri satmaya ve satış vaadi sözleşmeleri yapmaya ilişkin yetki verdikleri, davanın açıldığı tarih olan 04.11.2011 tarihli aynı Noterliğinin azilnamesi ile davacıyı vekaletten azlettikleri görülmektedir. Hal böyle olunca; davalıların murisi ... ile davacı arasındaki inanç sözleşmesinde, inanılan ...’un ölümü sonrasında mirasçısı olan davalılardan ... tarafından davacıya hitaben yazılmış 22.03.2011 tarihli belge, Ankara 63. Noterliğinin 21.03.2011 tarihli vekaletnamesi, aynı Noterliğinin 04.11.2011 tarihli azilnamesi, dava dışı 1037 ada 4 parselde, A blok, 3 ve 21 no’lu dairelere ilişkin tapuda yapılan 05.01.2011 tarihli devir ve taraflar arasındaki yakın akrabalık durumu birlikte değerlendirildiğinde, özellikle de inanç ilişkisinin tarafı olan murisin külli halefi ... tarafından yazılan 22.03.2011 tarihli belgenin uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek nitelikte “delil başlangıcı” olarak kabulü ile davacının tanıklarının özellikle davacı ve davalılar murisi ...’un babaları .....dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili, davalı ... vekili, feri müdahil vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... vekili, davalı ... vekili, feri müdahil vekili ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece, ...ili, ... ilçesi, ... Mh."de bulunan (eski 2376 ada, 3 parsel) 2378 ada, 7 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 12731/799100 hissesinin, davalı ... adına kayıtlı 19097/799100 hissesinin ve ... adına kayıtlı 19097/799100 hissesine ilişkin tapu kayıtlarının kısmen iptali ile belirtilen hisselerin yarı paylarının davacı ...kızı, 1964 doğumlu, ... T.C. kimlik numaralı ... adına tapu siciline tesciline karar verilmiş ise de dosya arasında bulunan 06.03.2017 tarihli tapu müdürlüğü yazısına 2378 ada 7 parselin kapatılarak 2378 ada 12 parsel sayılı taşınmaz olduğu 2378 ada 12 parselde ..."un 127/4283 payı, ..."un 191/4283 payı, ..."un 191/4283 payı bulunduğu anlaşılmaktadır. Yenileme sonucu oluşan taşınmaz üzerinden karar vermek suretiyle infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken sicil kaydı kapatılan ve üzerinde işlem yapma olanağı bulunmayan tapu kaydı ile hüküm kurulması doğru değildir.
Ayrıca, ...ili, ... ilçesi, ... Mh."de bulunan (eski 1036 ada, 3-4 parsel) 1036 ada, 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 89 nolu bağımsız bölümün davalılar adına kayıtlı tapusu kısmen iptal edilerek, 1/2 hissesinin davacı ...kızı, 1964 doğumlu, ... T.C. kimlik numaralı ... adına tapu siciline tesciline, maddi hata sonucunda karar verilmiş ise de 89 nolu bağımsız bölümün dava dışı 3. kişiye ait olduğu, 86 nolu bağımsız bölümün davalılara ait olduğu anlaşıldığından, 86 nolu bağımsız bölüm hakkında hüküm kurulması gerekirken 89 nolu bağımsız bölüm hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı ... vekili, davalı ... vekili, feri müdahil vekili ve davacı vekilinin vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı ... vekili, davalı ... vekili, feri müdahil vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."a verilmesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.