11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4050 Karar No: 2018/88 Karar Tarihi: 09.01.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4050 Esas 2018/88 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde gerçekleşen bir Resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili dava sonucunda verilen hüküm, katılanın temyiz itirazı nedeniyle Yargıtay'a götürülmüştür. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca temyiz edilemez ancak itiraz edilebilir. Sanıkın, abisi borçlu olduğu için suça konu senedi kefil sıfatıyla imzaladığı ve sonradan senedin iptal edilmesini istemesine rağmen senedin başkasına ciro edilerek icraya konulduğunu iddia edildi. Fizik İhtisas Dairesi tarafından yapılan incelemede, senedin sol kenarı forme kesim olmayan bir şekilde kesildiği ve senedin arka yüzünde mürekkep lekeleri bulunduğu belirtildi. Ancak sanığın yanından ayrılmayan katılanın, suça konu senedin abisi adına taklit imza atılması konusunda bilgi sahibi olmadığı anlaşıldı. Bu nedenle sanığın suçu işlediği yeterli delil olmadığı için beraat yerine mahkumiyetine karar verilmiştir. Karara göre, mahkeme hükmü, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMUŞTUR. Kanuna aykırılık neden farklı maddeler, CMK'nın 231/12. maddesi, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/4050 E. , 2018/88 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
I.Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlanmak üzere mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, II.Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ...’ın, abisi olan ...’ın borçlu olarak göründüğü, ... adına sahte imza atılmak suretiyle oluşturulmuş suça konu senedi kefil sıfatıyla imzalayıp katılana verdiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda istikrarlı olarak, müştekiden evini satın aldığını, tapu işlemleri sırasında müştekinin, abisi ..."ün kendisine borcu nedeniyle senet verdiğini söyleyerek suça konu senedi kefil sıfatıyla kendisine imzalattığını, daha sonra abisi ile telefonla konuştuğunu, abisinin, katılana borcu olmadığını ve senet vermediğini söylemesi üzerine katılandan senedi iptal etmesini istediğini, katılanın da senedin arkasına iptal edilmiştir yazısı yazdığını ancak bu şerhe rağmen senedi başkasına ciro ederek icraya konulmasını sağladığını savunması, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin 25.11.2010 tarihli raporunda, suça konu senedin sol kenarının forme kesim olmadığının, senet desenini de kısmen içine alacak şekilde kesilmiş olduğunun ve senedin arka yüzüne forme olmayan kenar boyunca siyah mürekepli kaleme ait bakiyeler mevcut olduğunun belirtilmesi, katılanın, suça konu senetteki yazıların kendisine ait olmadığını beyan etmesine rağmen, İzmir Kriminal Polis Laboratuvarının 19.06.2012 tarihli raporu ile senedin ön yüzündeki tanzim yazılarının bir kısmının katılan ... eli mahsulü olduklarının tespit edilmiş olması, katılanın anlatımlarından da, sanık ..."ın başından beri katılanın yanından ayrılmadığının ve suça konu senedin abisi ... adına taklit imza atılmak suretiyle sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığını bilebilecek durumda olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın savunmasının aksine yüklenen suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.