12. Ceza Dairesi 2019/8285 E. , 2020/7350 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 50, 52, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki kamyonla gündüz, yağmurlu havada, yerleşim yeri dışı, 50 km hız sınırının olduğu, iki yönlü toplam iki şeritli, sola tehlikeli virajlı, eğimli, ıslak yolda takoğrafa göre 85 km hızla seyir halinde iken, daha önce burada kaza yaparak sağdaki banket üzerinde yan yatmış halde duran katılan ..."nin aracına çarpıp sola yönelerek soldaki bankette durduğu, ..."nin aracının ise çarpmanın etkisiyle arkasında banket içinde yaya olarak duran katılan ... ile yardım amaçlı olay yerine gelen katılan ..., Tarık ve olay yerini inceleyen polis memuru İbrahim"e çarpması neticesinde, katılan ..."nin hayati tehlike geçirecek, ağır derecee kemik kırığı meydana gelecek şekilde, İbrahim"in hayati tehlike geçirecek ve yüzde sabit iz oluşacak şekilde, katılan ..."in orta derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde, katılan ..."ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları olayda, tam kusurlu olan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın cezanın fazla olduğuna ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2018/12-399 Esas-2020/154 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" ve (f) bendinde yer alan ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan ""sanığın kastının ağırlığı, amaç ve saiki" ibarelerinin hükümden çıkarılması, yine hükmün 4 nolu bendi çıkarılarak yerine "Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4.maddesi yollamasıyla 50/1-a.maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3.maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.