14. Hukuk Dairesi 2017/3069 E. , 2018/604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.09.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve ihbar olunan ... Konut Yapı Koop. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ..., ihbar olunan ... Konut Yapı Koop. Temsilcisi... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davacı vekili, davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifine temlik edildiğini, kooperatifin inşaatı tamamladığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olan ..."a arsa sahibi ..."ün vekaletname verdiğini, bu vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayanarak ..."ın da ..."ya vekaletname verdiğini, davacı ile ... arasında bu vekaletnameye dayanılarak 4 no"lu ve 25 no"lu yükleniciye düşen daireler hakkında satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, satış bedelinin ödendiğini belirterek tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davalının satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi ... ile de hiçbir vekalet ilişkisinin bulunmadığını, ..."ı vekillikten azlettiğini, azletmiş olmakla birlikte azilnamenin aziller siciline kaydedildiğini, ..."nın bu azilden haberdar olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu ve yüklenicinin inşaatı tamamlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ve ihbar olunan ... Konut Yapı Kooperatifi vekili temyiz etmiştir.
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir.
Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın 11.09.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olarak yer alan ..."ın, 13.09.1995 tarihli temlikname ile bu sözleşmedeki inşaat yapım borcunu temlik alan ... Konut Yapı Kooperatifinin ve davacı ile satış vaadi sözleşmesini vekaleten imzalayan ..."nın da taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden mahkemece, yukarıda adı geçen kişiler hakkında dava açmak üzere mehil vermeli, açılırsa o dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, arsa sahiplerinin savunma ve delillerini toplanmalı, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenerek davacının talepleri hakkında bundan sonra bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.