15. Hukuk Dairesi 2015/580 E. , 2015/5203 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :17.10.2014
Numarası :2013/225-2014/1370
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın davalı Vakıf yönünden husumetten, diğer davalılar yönünden esastan reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı, A..İnş. Gıda Tarm. Ürün. Hayv. Süt. ve Mam. Taah. San. Tic. İth. İhr.Ltd. Şti. ile yapılan sözleşmeye göre K...ilçesi 1809 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan .... blok 4. kat ... ve .... nolu daireleri satın aldığını, taşınmazın davalılardan Vakıf adına tescilli olduğunu, davalı Vakıf ile diğer davalı davalı yüklenici Oryıl Yapı İnşaat Harfiyat Turizm Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını diğer davalı ...... İnş. Gıda Tarm. Ürün. Hayv. Süt. ve Mam. Taah. San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti."nin alt taşeron olduğunu, alacağın temliki hükümlerinin somut olayda gerçekleştiğini belirterek tapu iptâli ve tescil talebinde bulunmuş, sonraki beyanlarında ise önce hisse oranında tapu iptâlini istemiş, sonrasında ise daire değerine ilişkin alacak talebinde bulunmuştur. Davalı Vakıf, devir yasağı bulunduğu ve davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici O...Yapı İnşaat H.. Turizm Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığını, kendisine husumet düşmeyeceğini, husumet düşse bile diğer davalı alt taşeronun sözleşme gereklerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalılardan A... İnş. Gıda Tarm. Ürün. Hayv. Süt. ve Mam. Taah. San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. ise kabul beyanında bulunmuştur. Mahkemece davanın davalı Vakıf yönünden husumetten, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
Sözleşmeler Hukuku"nun en temel ilkelerinden birisi olan sözleşmelerin nispiliği kuralı gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatları ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacılık sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalılık sıfatı ise, dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı ise, pasif husumeti karşılayacak şekilde kullanılmaktadır. Dava konusu değer üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise davanın o kişi veya kişilere karşı açılması gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının önemli özelliği, def"i niteliğinde olmayıp itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile bu hususun mahkemece re"sen nazara alınmasıdır. Dairemizin 12.06.2014 tarih, 2013/6679 Esas ve 2014/4107 Karar sayılı ilamında da bu hususlar açıkca vurgulanmıştır.
Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/II. maddesi gereğince husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. Buna göre nispi miktarı geçmemek üzere maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı açtığı davada A... İnş. Gıda Tarm. Ürün. Hayv. Süt. ve Mam. Taah. San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. ile yaptığı sözleşmeye dayanmıştır. Arsa sahibi vakıf ile yüklenici diğer şirket arasında yapılan sözleşmede devir yasağı bulunmakta olup davacı ve diğer davalı o sözleşmenin tarafı değildir. Davalı yüklenici O..Yapı İnşaat H..Turizm Petrol Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ile davacı arasında akdi ilişki bulunmadığından bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, esastan red kararı verilerek vekâlet ücretinin nispi oran üzerinden hesaplanması doğru olmamıştır.
3-Dava dilekçesinde tapu iptâli ve tescil talebinde bulunulmuş olup, davaya konu gayrimenkul üzerinde kat mülkiyeti kurulmamış olduğu için verildiği anlaşılan 13.02.2014 tarihli dilekçe ıslah mahiyetinde değildir. Bağımsız bölüm tapusu istenmiş olsa da kat irtifakı ya da kat mülkiyetine konu bağımsız bölüm yok ise talep, bu dairelerin taşınmazdaki karşılığı tapu hisselerinin istenmesini de kapsar. Belirtilen dilekçenin talebi artıran veya değiştiren ıslah dilekçesi niteliğinde olmadığı ve aydınlatma ödevi kapsamında açıklama beyanı olarak verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davacının 01.07.2014 tarihli bedel talebine ilişkin dilekçesinin ilk kez yapılan ıslaha ilişkin dilekçe olduğu kabul edilerek bu talebin incelenmesi gerekirken ikinci kez verilen ıslah dilekçesi olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.