20. Hukuk Dairesi 2016/10404 E. , 2017/238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ile davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1995 yılında yapılıp kesinleşen kullanım kadastrosu sırasında ... köyü 1843 parsel sayılı 2.104,80 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, ... çocukları ..., ... ve ....."un 20 yılı aşkın süreyle işgalinde bulunduğu belirtilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır” şerhi yazılmıştır.
Davacı Orman Yönetimi 07.05.2009 tarihli dilekçe ile; 1843 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tescili, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi istemleriyle dava açmıştır. 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılıp 13.08.2011-12.09.2011 tarih aralığında askı ilanı yapılan çalışmalar sırasında çekişmeli taşınmazın 2.104,80 m2 olan yüzölçümü 2.102,64 m2 olarak düzeltilmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen 09.07.2012 tarihli rapor ekindeki Ek-5 nolu krokide (A) ile işaretlenen 47 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline davalının bu bölüme yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi, düzeltmeye itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde köy muhtarlığında, 05.12.1945 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 03.03.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanun hükümlerince yapılan .... serisi ormanlarının kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 16.12.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılıp 13.08.2011-12.09.2011 tarih aralığında askı ilanı yapılan düzeltme işlemi vardır.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki ; hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretlenen 47 m2 yüzölçümlü kesiminin 3402 sayılı Kanunun Ek-4.maddesi uyarınca düzeltilen orman tahdit hattı içinde kaldığı, taşınmazın üzerinde kızılçam ağaçları, alt tabakada maki bitki örtüsünün bulunduğu,
eylemli orman görünümünde olduğu, 1960 ve 1978 tarihli memleket haritasında ibreli orman ağacı rumuzları bulunan yeşil renkli kapalı alanda, 1954 ve 1976 tarihli hava fotoğraflarının stereoskopik incelemesinde davalı yerin tamamının kapalı alanda kaldığı, 1954 tarihli hava fotoğrafında dağınık halde ... ağaçları ve altlarında ... genç fidanlarının gözüktüğü, 1976 tarihli hava fotoğrafında ise kızılçam ağaçlarının meydana getirdiği kapalılığın arttığı belirtilmiştir.Ancak orman ve fen bilirkişi tarafından ortak yapılan hat uygulaması bir örneği dosyada bulunan 3116 orman tahdit haritası ve aplikasyon haritasıyla uyumsuz olduğu gibi anılan haritalarda birbiriyle çelişiktir. 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılan düzeltme haritası da Dairenin geri çevirme kararıyla istenildiği halde gönderilmediğinden bilirkişiler tarafından düzeltme haritasına göre yapılan hat uygulaması da denetlenememektedir. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak çelişkiler ve eksiklikler giderilmemiştir. Bu haliyle bilirkişi raporu yeterli olmayıp çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tabi tutulduğu yönünde duraksama olmuştur.
Bilindiği üzere 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi; tutanaklarla tahdit haritasının çelişmesi hâlinde, haritanın tutanaklara göre düzeltilmesi işleminden ibarettir. Düzeltme işlemi kesinleşen tahdide aykırı olamayacaktır. Kesinleşen tahdidi hukukî yollar hariç hiçbir merci ve makam değiştiremez.
O halde mahkemece öncelikle 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca Köserelik Devlet ormanında yapılan düzeltmeye ilişkin harita bulundukları yerlerden getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve iki harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, Köserelik Devlet Ormanın tamamı görülecek biçimde,dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların ilk orman kadastrosu, aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma ve düzeltme hattına göre konumları, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma ve düzeltme haritalarındaki sınır noktaları 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın X ve Y değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma, düzeltme harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/01/2017 günü oybirliği ile karar verildi.