6. Ceza Dairesi 2015/8212 E. , 2016/860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yağma suçunun silahla işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın149. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Yakalandıktan sonra pişmanlık göstererek yağmalamış olduğu çantayı ve içindeki bazı malzemelerin iadesini sağlayan sanık hakkında, yakınana kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı sorularak sonuca göre etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu gözardı edilerek yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Sanığın hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün,
2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesinin gözetilmesine, 17.02.2016 tarihinde Sayın Üye ..."in muhalefeti ile oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Etkin pişmanlık mağdurun suçtan gördüğü zararın giderilmesi ve uğradığı haksızlığın meydana getirdiği sonucunun onarılması olduğu,
Kısmı iade ise; mağdurun tatmin eden ve ona ilave külfet yüklemeyen malı iade edip, iade olunan şey işlevini yitirmiş, masraf yapılması gereken durumda ise artık kısmi iadeden bahsedilemeyeceği bir muhakkaktır.
Zararın kısmen giderilmesi halinde TCK"nın 168/1. maddesi etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi, mağdurun rızası aranacaktır.
Mağdur bu yönden yasa koyucu tarafından iradesi ile öne alınmıştır.
Somut olaya gelince;
Öğretmenlik yaptığı okuldan saat 13:00 sularında çıkıp tüp geçitten geçerek ilerleyen katılanın çantasını sanıkların tutup çektikleri,
Katılanın çantayı bırakmaması üzerine iki üç kez aynı hareketi tekrar ile katılanın bedeninde zorun yansıdığı ve çantanın sapının kopması ile suça konu eşyayı alıp ayrılan eşgale göre yakalanan sanıklardan ..."nun üst aramasında yakınana ait “banka kartları,... otobüs kartı, market kartı, telefon, boş anahtarlık"a” el konulduğu,
Sanığın kolluk görevlilerine çantayı attığı yeri gösterebileceğini söylemesi ile de çanta ve içindeki bordo deri cüzdan, yeşil bozuk para cüzdanı, nüfus cüzdanı, iki ev anahtarı elde olunup tamamı yakınana teslim olunduğu olayda;
Sanığın yakalanması ile üst aramasında ele geçen eşyalar için rızai iade iradesinden bahsedilemeyeceği,
Ancak; diğer eşyaların yerini göstermesi ise kısmi iade iradesi görünümündedir. Yakınan ise çantasının koptuğunu söylemektedir. Çantanın bu şekilde onarımının olanaklı olup olmadığı, onarım için yakınana mali bir yük getirip getirmeyeceği ve/veya eşyanın kullanılabilir olup olmadığı dosyadan anlaşılamamak da ise de;
Yakınanın mahkemede olay nedeni ile yaşadığı korku ve yaralanmasını anlatıp, “kartlar, telefon, para çantası iade edildi, şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum. Zararım giderilmiş olmasına rağmen halen şikayetçiyim” şeklinde beyan ile kısmi iade nedeniyle indirim hükümlerine onay vermediğini, çünkü çoğun içinde azında bir ölçüde vurgulandığı, bu haliyle de TCK"nın 168. maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığı inancıyla sayın çoğunluğun hükmün, lehe aleyhe bozma düşüncesine katılmıyorum. Yerel Mahkemenin hükmünün TCK"nın 149/1-a maddesi yönünden eleştirilip TCK"nın 53. maddesi yönünden ise Düzeltilerek Onanması inancındayım.