Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2972
Karar No: 2018/602
Karar Tarihi: 23.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2972 Esas 2018/602 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/2972 E.  ,  2018/602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ile tapu iptali ve tescil veya tenkis ile sözleşmenin iptali veya tenkis talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen sözleşmenin iptali istemli davanın kabulüne, birleştirilen tapu iptali ve tescil veya tenkis istemli davanın reddine dair verilen 21.02.2017 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar birleştirilen dosya davalıları vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı-karşı davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacılar, davalının murisi ... ile ... 1. Noterliği’nde 12.07.2002 günü düzenledikleri ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği bakım borcunu yerine getirdiklerini murisin vefat ettiğini ancak bakım borcu karşılığı devredilecek 127 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adlarına tescilini istemişlerdir.
    Birleştirilen davada davacı ..., davalılar ile murisi arasındaki 12.07.2002 günlü ölünceye kadar bakma sözleşmesinin akdedildiği tarihte murisin ehliyetinin bulunmadığını ve mirastan mal kaçırma amacıyla düzenlendiğini ileri sürerek, sözleşmenin iptalini veya saklı payının tenkisini istemiştir.
    Yine birleştirilen davada davacı ..., davalı ...’ye murisi... tarafından ölünceya kadar bakma sözleşmesi gereği 188 ada 21 parseldeki payının devredildiği 25.01.2005 tarihinde murisin ehliyetinin bulunmadığını ve mirastan mal kaçırma amacıyla payın devredildiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya saklı payının tenkisini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine; ölünceye kadar bakma akdi istemini içeren birleştirilen davanın kabulüyle sözleşmenin iptaline; tescil veya tenkis istemli birleştirilen diğer davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2015 tarih, 2015/10795 Esas, 2015/10744 Karar sayılı ilamı ile "... davalı ...’ın murisi ... ile davacılar arasında düzenlenen ölünceye kadar bakma akdi uyarınca bakım borcu karşılığı 127 ada 1 parsel sayılı taşınmaz devredilecektir. Tapu kayıtlarından çekişme konusu 127 ada 1 sayılı parselin 157.007 m2 tarla niteliği ile muris ... adına kayıtlı olduğu; ayrıca 205.567 m2 yüzölçümlü tarla niteliğinde 129 ada 1 parsel, 135 ada 30 sayılı parselde 3, 5, 14 numaralı ve 102 ada 1 sayılı parselde 4 numaralı bağımsız bölümlerin halen muris adına tescilli oldukları anlaşılmaktadır. Bu taşınmaz dışında muris malik olduğu bir kısım taşınmazları sağlığında dernek ve vakıflara hibe ettiği tapu kayıtlarında görülmektedir. Nüfus kayıtları uyarınca ölünceye kadar bakma aktinin düzenlendiği 12.07.2002 tarihinde muris 87 yaşında olup, 90 yaşında da vefat etmiştir. Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun raporlarında ölünceye kadar bakma sözleşmesinin düzenlendiği 12.07.2002 tarihinde murisin ehliyetinin bulunduğu belirtilmiştir. Murisin 1971 yılında evlat edindiği davalı dışında mirasçısı bulunmamaktadır. Davalının da kabulünde olduğu gibi davacılar bakım borcunu yerine getirmişlerdir. Bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunu değil de mirasçılarından mal kaçırma amacını taşımadığı anlaşıldığından, 01.04.1974 günlü ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı uygulama alanı bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, çekişme konusu taşınmazın temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadığından davanın kabulü gerekir.Mahkemece, davanın kabulü gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, ölünceye kadar bakma akdinin iptalinin istemini içeren birleştirilen davanın kabulü ile sözleşmenin iptaline, tescil veya tenkis istemli birleştirilen diğer davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar - birleştirilen dosya davalıları vekili ve davalı - birleştirilen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir.
    Asıl dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen davalar ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve tenkis ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
    Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
    Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir.
    Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, birleştirilen 2006/152 Esas sayılı davanın reddine karar verilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık görülmemiştir. 24.11.2015 tarihli bozma ilamımızda ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğuna değinildikten sonra murisin Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun raporlarında ölünceye kadar bakma sözleşmesinin düzenlendiği 12.07.2002 tarihde ehliyetinin bulunduğu, yine çekişme konusu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadığı, murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesi konusu taşınmazları dışında başka malvarlığının bulunduğu belirtilmiş, ölünceye kadar bakma sözleşmesi geçerli kabul edilerek asıl davadaki tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmiş ancak bozma gereği yerine getirilmemiş, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin de iptaline karar verilerek çelişkiye düşülmüştür. 24.11.2015 tarihli bozma ilamımızda da değinildiği gibi ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadığı anlaşıldığından, 01.04.1974 günlü ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama alanı bulunmadığından birleştirilen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali istemli davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    12.07.2002 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi muris ... ile ..., ... arasında yapılmış, ... yargılama devam ederken vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde 127 ada 1 parselin ... ile ...na müştereken ve eşit olarak temlik edildiği belirtildiğinden hüküm kurulurken davacı ..."ın aynı zamanda ..."nun mirasçılarından biri olduğu gözetilerek, ..."nun diğer mirasçıları ile davacı ..."ın hisselerinin eşit olmadığı ölünceye kadar bakma sözleşmesinden anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus da gözetilerek hüküm kurulması gerekmektedir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 1.630,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı-birleştirilen dosya davacısından alınarak davacı-birleştirilen dosya davasına verilmesine, 1.630,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı-birleştirilen dosya davalısından alınarak davalı-birleştirilen dosya davacılarına verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi