11. Hukuk Dairesi 2018/1337 E. , 2019/7565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 23/12/2015 gün ve 2015/393-2015/685 sayılı kararı bozan Daire"nin 20/12/2017 gün ve 2016/5413 - 2017/7437 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği, davacı vekilinin, Daire Başkanı ... ve Üyeler ... ve ... hakkında yapmış olduğu hakimin reddi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette %15 oranında hisse sahibi olduğunu, davalı şirketin 22.10.2012 tarihinde icra ettiği olağan genel kurul toplantısının 2, 3, 5 ve 6. maddesinde alınan kararlar ile 26.11.2012 tarihinde icra ettiği olağan genel kurul toplantısının 3, 4, 5 ve 7. maddesinde alınan kararların kanun, şirket ana sözleşmesi ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, bu genel kurul kararlarının iptaline, TTK"nın 438. maddesi gereğince davalı şirketin 2011 yılı hesap faaliyetlerinin denetimi amacıyla özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonrasında iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Taraf vekilleri bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, şirket genel kurul kararı iptali talebine ilişkin olup mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 26/11/2012 tarihli ertelenmiş genel kurulda alınan 31/10/2011 tarihine kadar olan yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararın oy çokluğuyla alınmaması sebebiyle yok hükmünde sayılmasına ve o tarihe kadar olan yönetim kurulunun ibra edilmemiş olduğu hususunun tespitine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Ancak, mahkemece davalı şirketin 26/11/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısına ait 5. nolu kararda, 2011 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporu görüşülmesine rağmen, tarih itibariyle 31/10/2011 tarihine kadar olan faaliyetler için ayrı, 01/11/2011 tarihinden sonraki faaliyetler için ayrı oylama yapıldığı, oylama sonuçlarının farklı çıktığı, 31/10/2011 tarihine kadar olan yönetim kurulunun ibrasına ilişkin kararın oy çokluğuyla alınmadığı, bu sebeple yok hükmünde sayılması gerektiği belirtilmiş ise de aynı yıla ait faaliyet raporlarının bölünerek oylanmasının mümkün olmadığı, yönetim kurulu üyelerinin ibrasının bölümlenmiş dönemler halinde yapılmasının söz konusu olamayacağı gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Kaldı ki, şirket yönetim kurulu üyelerinin..., ..., ... olduğu, ...’in 31.10.2011 tarihinde istifa ederek 01.11.2011 tarihinden itibaren yerine ... yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, adı geçen her iki yönetim kurulu üyesinin de ibra oylamasında oy kullanamayacakları, kullanılan bu oyların yok hükmünde olduğu gözetilerek ve yukarıda belirtildiği üzere yönetim kurulu üyelerinin ibra oylamasının dönemsel bölümlere ayrılarak yapılmasının mümkün olmadığı, bir bütün olarak oylanması gerektiği hususları göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin 20.12.2017 gün ve 2016/5413 Esas 2017/7437 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm davacı vekilin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin Dairemizin 20.12.2017 gün ve 2016/5413 Esas 2017/7437 Karar sayılı bozma ilamına yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 15,20 TL"nin davalıdan alınmasına, 27/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.