19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14315 Karar No: 2016/5496 Karar Tarihi: 25.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/14315 Esas 2016/5496 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı firma ile yapılan sözleşmeye göre bakır katotun davalı tarafından satın alınmaması nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi ve alacağın tahsil edilmemesi üzerine dava açılmıştır. Milletlerarası Ticaret Odası'nın tahkim kurallarına göre hakem heyeti çerçevesinde karar verildiği ve hakem kararının tenfiz edilmesi talep edilmiştir. Davalı taraf, hakem kararının taraflara gönderilemeden önce hitaben onaylanması gerektiği, adil yargılama yapılmadığı, taraflara eşit davranılmadığı ve delillerin dikkate alınmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak mahkeme, hakem kararının bağlayıcı nitelikte olduğunu ve tenfizine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak ise Milletlerarası Ticaret Odası'nın Uzlaşma ve Tahkim Kuralları ve New York Konvansiyonu'nun V(2) maddeleri ele alınmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2015/14315 E. , 2016/5496 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ...ve davalı şirket yetkili temsilcisi ...ile vek.Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı şirket temsilcisi ile avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında imzalanan 21.12.2007 tarihli Bakır Katot sözleşmesi kapsamında bakır katotun davalı tarafça satın ve teslim alınmaması sebebiyle 15.05.2009 tarihinde feshedildiğini, sözleşmeden doğan alacağının Milletlerarası Ticaret Odası"nın Uzlaşma ve Tahkim Kuralları çerçevesinde ..."da verilen hakem heyetince taleplerinin kabulüne karar verildiğini ileri sürerek, kesin ve icra edilebilir hakem kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ... Tahkim Kurallarının 27. maddesi hükmü uyarınca ... Milletlerarası Tahkim Mahkemesi tarafından hakem kararı, şekil kararı onaylanmadan önce hakem heyetinin kararı taraflara gönderemeyeceğini, karar şekil açısından kesinleşmeden davanın açıldığını, hakem yargılama sırasında adil yargılama ilkesine riayet edilmediğini, yargılamada taraflara eşit muamelede bulunulmadığından tenfiz talebinin reddi gerektiğini, delilleri değerlendirilmeden hakem yargılamasında karar verildiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; Türkiye ve hakem kararının verildiği... Konvansiyonu"nun tarafı olduklarından hakem kararlarının tenfizinde iki devlet arasında anlaşmaya dayanan mütekabiliyet bulunduğu, davalı şirket hakem kararına karşı ..."ye itiraz etmekle birlikte hakem kararının verildiği ..."da hakem kararının iptali yönünde dava açmadığı, kaldı ki hakem kararının verildiği ... Medeni Usul Kanununa göre iptal davası açılmış olsa dahi hakem kararının icrasını ertelemeyeceği, davacının başvurusu üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09.10.2013 tarihli karar ile hakem kararının şekil ve içerik açısından icra ve infazına hükmedildiği, bu durumda dava konusu hakem kararının bağlayıcı, kesin ve icra edilebilir nitelikte olduğu, incelenen tahkim dosyası içeriğinden eşitlik ilkesinin, adil yargılanma veya savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin bir sonuca varılamadığı, hakem kararında New York Konvansiyonu"nun V(2) maddesinin B bendi anlamında kamu düzenine aykırı bir yön tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 12.09.2012 tarihli tahkim kararının tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.