1. Hukuk Dairesi 2015/8159 E. , 2018/1166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davaları sonunda mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen 2010/462 E. sayılı davanın husumet nedeniyle reddine, birleştirilen 2011/12 Esas sayılı dosyanın tefrikine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Taraflar arasında görülen asıl dava vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen 2010/462 Esas sayılı dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, birleştirilen 2011/12 Esas no’lu dava ise muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
Asıl davada davacı, 8 parsel sayılı taşınmazın 75/628 oranında paydaşı olduğunu, oğlu olan davalının, aldığı vekaletname ile payını kızı diğer davalı ... ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, vekaletnamede satış yetkisi vermediğini ileri sürerek, yetkisiz vekil tarafından yapılan satış işleminin iptali ile satışa konu payın adına tesciline, mümkün olmazsa bedelinin tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalılar, zamanaşımı def’inde bulunmuşlar, satış işleminin gerçek olduğunu, alıcı ...’in iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Birleştirilen . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/12 esas sayılı dosyasında davacı, mirasbırakan ...’in 06.12.2010 tarihinde öldüğünü, sağlığında 8 parsel sayılı taşınmazın 75/628 payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satışın hileli ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Birleşen . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/462 Esas sayılı dosyasında davacı, 8 parsel sayılı taşınmazın 130/628 payının ... Belediyesinin 12/10/2004 tarih 16445 yevmiye sayılı işlemiyle davalıya tahsis edildiğini, bu işlemin yanlış olduğunu, murisleri ...’in 2001 yılında öldüğünü, bu nedenle 2004 yılında tahsis işlemi yaptıramayacağını ileri sürerek işlemin iptali ile taşınmazın adına tescil edilmesini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın üzerinde 1973-1974 yıllarında yaptırdığı gecekondunun bulunduğunu, bu nedenle tapu tahsis belgesi verildiğini, babası ... ... veya başka bir kimsenin hakkının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen davanın ise husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, kısa kararda birleşen davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği halde gerekçeli kararda birleşen 2010/462 Esas sayılı davanın husumet nedeniyle reddine; birleşen 2011/12 Esas sayılı davanın ise asıl dosyadan tefriki ile başka bir esasa kaydedilmesine karar verilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar oluşturulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen 2010/462 Esas sayılı davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır, birleştirilen 2010/462 Esas sayılı dava 27.12.2010’da açılmış olup, çekişme konusu taşınmaz dava tarihinden önce 22.05.2008 tarihinde dava dışı ... isimli şahsa temlik edildiğinden ve kayıt maliki aleyhine açılmış bir dava olmayıp, davalı dava tarihinde kayıt maliki olmadığından davanın reddedilmiş olmasında ve birleştirilen 2011/12 Esas no’lu davanın tefrikinde isabetsizlik yoktur, davacı ...’nin değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazının reddine.
Davacı ...’nin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince,dava mirasbırakan ... tarafından açılmış,... 06.12.2010 tarihinde ölmüş,mirasçı ... vekili aracılığıyla davayı sürdürmüş,bazı mirasçılar da davaya dahil olmuşlardır.
Bilindiği üzere TMK’nin 28. maddesinde belirtildiği üzere ölümle şahsiyet son bulur.
Somut olayda, asıl davayı açan ... yargılama aşamasında öldüğüne göre,davada ...’nin mirasçıları tespit edilip bu mirasçılara davetiye tebliğ edilmesi, davetiye tebliğine rağmen bir kısım mirasçılar davaya dahil olmaz ise terekeye temsilci atanıp karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, mahkemece bahsi geçen işlem yapılmadan, davanın mirasçıların yokluğunda sonuçlandırılması doğru değildir.
Davacı ...’nin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.