Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/13233 Esas 2016/6996 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13233
Karar No: 2016/6996
Karar Tarihi: 28.11.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/13233 Esas 2016/6996 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, kira alacağına yönelik yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulü ile davalı tarafından davacı aleyhine sayılı dosyasında başlatılan takibin iptaline karar vermiştir. Ancak, mahkemece takip konusu edilen kira alacağının hangi aylara ilişkin olduğu açıklattırıldıktan sonra davalının ibraz ettiği kira sözleşmesi de nazara alınarak davacı kiracının borçlu olup olmadığı iddiası üzerinde durulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi, HUMK'nın 428. maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2015/13233 E.  ,  2016/6996 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kira alacağına yönelik yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı tarafından davacı aleyhine sayılı dosyasında başlatılan takibin iptaline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça müvekkili aleyhine kira alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, oysaki müvekkili ile davalı arasında herhangi bir kira akdi bulunmadığını, müvekkilinin davalının kiracısı olmadığını, davalının eşi ile kira sözleşmesi yapmış olup, kira borcunu her ay davalının eşinin banka hesabına yatırdığını, kira süresi dolduktan sonra da kiralananı tahliye ettiğini, davalının eşine de herhangi bir kira borcu bulunmadığını ileri sürerek davacı aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu sözleşmenin tarafının davalı olmasına rağmen yalnızca sözleşmenin müvekkili adına eşi tarafından imzalandığını, yine sözleşme ile kira bedelinin şubesindeki hesabına yatırılacağının belirtildiğini, davalının, davacı borçludan kira alacağı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, takip ve davanın vekil sıfatıyla imzalayan kişi tarafından değil, kiraya veren tarafından açılması gerektiği, dosyada aksi bir durum olmadığından davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının kabul görmediği, takip talebinde talep edilen aylar ve kira miktarının açıklığa kavuşturulması gerektiği, zira bu hususun taleple bağlılık ilkesinin bir sonucu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı alacaklı tarafından 19.06.2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile kiracılık ilişkisinden kaynaklandığı ve ödenmediği bildirilen 9.900,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsili istenilmiş, davacı kiracının itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Her ne kadar mahkemece davalının takip dosyası ile talep ettiği aylar ve kira miktarını belirtmediği gerekçesiyle davanın kabulü ve takibin iptaline karar verilmiş ise de, mahkemece takip konusu edilen 9.900,00 TL kira alacağının hangi aylara ilişkin olduğu açıklattırıldıktan sonra davalının ibraz ettiği kira sözleşmesi de nazara alınıp buna göre davacı kiracının borçlu olup olmadığı iddiası üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    ./..



    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.