
Esas No: 2022/5973
Karar No: 2022/14592
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/5973 Esas 2022/14592 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istenmiştir. Mahkeme tarafından verilen karar, bilirkişi raporuna dayanılarak belirlenmiştir. Ancak Yargıtay bozma kararı vermiş ve ilk kararda hükme esas alınan bedelin farklı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacının talebini belirleyen dilekçe sunup sunmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece bozma kararına rağmen gereken düzeltmeler yapılmamış ve kararda hukuki geçerlilik bulunmamaktadır. Tapy kaydındaki eksiklikler de dikkate alınmayarak karar verilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı Yargıtay'ca bozulmuştur. HMK'nın 297. maddesi gereğince yeni bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kabul edilen bedel üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Kanun maddeleri: HUMK'un 428. maddesi, HMK'nın 297. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmaza emsal olarak alınan taşınmazların satış bedellerine fiyat endeksleri uygulandıktan sonra bulunan değerlerin gerçeği yansıtmadığı açıklanarak sonra genel deyimlerle dava konusu taşınmazın daha değerli olduğu belirtilmek suretiyle bedel belirlendiğinden raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığından bahisle karar bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılmış, bilirkişi kurulu raporunu sunmuştur.
Bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal karşılaştırması yapılarak tespit edilen bedel ile ecrimisil bedeli, bozma öncesi ilk alınan rapor ile farklı olmasına rağmen, mahkemece bedel konusunda değişiklik olmadığı gerekçesi ile başka bir gerekçe gösterilmeksizin, Dairemizce bozulmasına karar verilen ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden kabul kararı verildiği anlaşılmış olup, raporlar arasında bedel farkı bulunduğu da gözetildiğinde infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması,
2)Davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat, 500,00 TL ecrimisil bedeli talep ettiği anlaşılmış, ancak dosya arasında talep sonucunu belirlediğini/artırdığını gösterir dilekçeye rastlanılmamıştır.
Bu itibarla, davacının talebini belirleyen dilekçe sunup sunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, talebi aşar şekilde kabul kararı verilmesi,
3)Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle, bozma kararından sonra mahkemece kurulacak yeni hüküm HMK'nın 297. maddesine uygun olarak oluşturulmalıdır. Mahkemece hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya konu yapılmayan bölüm yönüyle de ilk hükümdeki gibi karar verilmesi gerekmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-3005 Esas, 2017/1491 Karar sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle mahkemece bozmadan sonra verilen nihai kararda yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden önceki kararda karar verildiğinden bahisle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve tapu kaydının iptali ile tescil yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
4)Bozma sonrası dosyaya sunulan güncel tapu kaydında dava konusu taşınmazın Kümbethatun Mahallesinde yer aldığı belirtildiği halde, hüküm fıkrasında mahalle adı hatalı yazılmak suretiyle infazda tereddüt yaratılması,
5)Tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de;
6)Kabul edilen bedel üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.