3. Hukuk Dairesi 2018/3522 E. , 2019/8365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin iptali - tenkis davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesinin ardından; temyiz başvurusunun reddine dair ek kararın temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; müşterek muris tarafından vasiyetname düzenlendiğini, murisin akli dengesinin yerinde olmadığını, davalıların murisin ikinci eşinden olan çocukları olduğunu, vasiyetnamenin ikinci eşin baskısı ve tehditleri ile yapıldığını belirterek vasiyetnamenin iptaline, bu mümkün olmaz ise tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; vasiyetnamenin iptali ve tenkis için aranan zamanaşımı sürelerin geçtiği, vasiyetname tarihinde davalıların yaşlarının 18 yaşından küçük olması sebebiyle kötü niyetli olduklarından söz edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmesinin ardından kararın kesin olduğundan bahisle ek kararla temyiz talebinin reddedilmesi üzerine davacı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiştir.
1-) Dava vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebine ilişkindir.
HMK’nın 362. maddesinde; Bölge adliye mahkemelerinin hangi kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir. Buna göre;
a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar.(1)
b) Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar. (4)
c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar.
ç) Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar.
d) Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararlar.
e) Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın o yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar.
f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.” sayılmıştır.
Vasiyetnamenin iptali talebi, vasiyetnamenin geçerliliğine ilişkin olduğundan dava değeri belirtilmesine gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca; bilindiği üzere, tenkis davaları ihlâl edilen saklı payın temin edilmesi amacını taşımaktadır. Tenkis hesabı uzmanlık gerektiren bir iş olup, davacıdan davanın başında saklı payının ihlal edilip edilmediğini, ihlâl edilmiş ise bunun miktarını bilmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Dava dilekçesinde gösterilen miktar; harca esas alınan tahmini değerdir. Bu bakımdan tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söyleyebilme olanağı yoktur ve bu tür davalar 6100 s. HMK"nun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil eder.
Açıklanan nedenlerle; bölge adliye mahkemesince verilen karar kesin nitelikte bulunmadığından ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
2- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz dilekçesinde temyiz sebepleri ile gerekçesinin bildirilmediği ve kamu düzenine aykırılık da bulunmadığının anlaşılmasına göre temyiz talebinin reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 24/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.