23. Hukuk Dairesi 2015/1618 E. , 2016/143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.06.2014 gün ve 138 Esas, 4367 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap şeklinde işleyen cari hesap şeklinde tutulduğunu, buna göre davalının 81.688,00 TL borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığını, inşaatlarının davacı tarafından yapılmadığını, davacı tarafından kesilen bir tek fatura bulunmadığını, davacı şirket tarafından 2000 ve 2001 yıllarında müvekkile verilen ve müvekkilce Tepekent Üst Birlik ödemelerinde kullanılan dokuz adet çekten dolayı oluşmuş 80.272,00 TL cari hesap borcunun da 20.03.2003 tarihli temlikname ile davacı tarafından ... "a temlik edildiğini, bu bedelin de 26.03.2009 tarihli çek ile ... ödendiğini, davacıya borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının defterlerine göre; davalının davacıya 81.688,00 TL, davalı defterlerine göre ise davalının davacıya 1.416,00 TL borçlu olduğu, aradaki cari hesap farkının davalının davacıya olan 80.272,00 TL" yi dava dışı ... temlik etmesinden kaynaklandığı, alacağının temlikinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması gerektiği, sözleşmeyi alacağı devredenin imzalaması gerekip devredenin imzasının gerekmediği, ancak temlik sebebinin belirtildiği ivazlı bir temlik olması halinde alacağı devralanın da imzalaması gerektiği, olayda temliknamenin devralan üçüncü kişi tarafından imzalanmadığı, bu kişinin alacağı devraldığına ilişkin irade beyanı olup olmadığının anlaşılamadığı, bu nedenle temliknamenin geçersiz olduğu, takip tarihi itibariye davacının davalıdan 2009 yılı itibariyle verilen sipariş avansları hesabında 81.688,00 TL alacaklı olduğu, takipten önce alacağın ödeneceği belli bir tarih olmadığı ve davalı temerrüde düşürülmediğinden faiz hesabı yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/11926 E sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin devamına, 81.688,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takdiren %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 05.06.2014 tarih, 2014/138 esas ve 2014/4367 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1)Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2) Dairemiz"in karar düzeltme itirazına konu bozma ilamında davacı şirket tarafından düzenlenen yazılı temlikname uyarınca bir değerlendirme yapılarak hükme varılması gereğine işaret edilmiştir. Ne var ki, davacı yargılama aşamasında bahse konu temliknamenin sahte olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, bozma uyarınca yapılacak değerlendirmeden önce, 20.03.2003 günlü temliknamenin sahte olup olmadığının incelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece, öncelikle sahtelik iddiası üzerinde durulup, temliknamenin sahte olmadığının tespiti halinde bozma ilamında belirtilen değerlendirmenin yapılması; sahte olduğunun tespiti halinde ise, temlik ilişkisinin olmadığı kabul edilerek buna göre hüküm tesis edilmesi gereklidir.
Yukarıda belirtilen hususlar yönünden bozma yapılması gerekirken, Dairemiz"in bozma ilamında sahtecilik iddiasının gözden kaçırılması yerinde olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının bu yönden kabulü ile bozma ilamına yukarıda belirtilen sebeplerin de ilave edilerek mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme istemlerinin kabulü ile, Dairemiz"in 05.06.2014 tarih, 2014/138 esas ve 2014/4367 karar sayılı ilamına ilave yapılmak suretiyle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 15.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.