Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1438
Karar No: 2010/2659
Karar Tarihi: 18.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1438 Esas 2010/2659 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1438 E.  ,  2010/2659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ..., müdahil davacılar ... ve müşterekleri ile Hazine, Taşlı Köyü Tüzel Kişiliği ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.06.2009 gün ve 358/349 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi müdahil davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı Hazine temsilcisi taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.05.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı Hazine vekili Avukat Hatice Sarılkan geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı kadastroca tespit dışı bırakılan yaklaşık 95 dönümlük bir parça taşınmazın imar ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hükümleri uyarınca vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davaya katılan ... ve müşterekleri vekili ise; dava konusu taşınmazın vekil edenlerine ait 213-214-215 parsel sayılı taşınmazların kapsamında kalan bir yer olduğunu, 213-214-215 parsellerin dışında kalsa bile, bu yerin 50 yılı aşkın süreden beri vekil edenlerinin tasarrufu altında bulunduğunu, davacının hiç bir hakkı olmadığını ileri sürerek davacı tarafından açılan davanın reddi ile taşınmazın vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Davalı ... Reformu Genel Müdürlüğü vekili ise; böyle bir davada kendilerine husumet düşmeyeceğini ileri sürerek bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı ... tarafından Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle; asli müdahiller tarafından açılan davanın ise kanıtlanamadığı nedeniyle reddine; davacı ... tarafından Hazine ve Köy Muhtarlığına yönelik olarak açılan davanın ise, kısmen kabulü ile krokisinde A harfi ile gösterilen 64795 m² ve B harfi ile gösterilen 33620 m² yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline, karar verilmesi üzerine; hüküm, davaya katılanlar vekili ve Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, tescil isteğine konu taşınmazın davaya katılanlara ait olduğu ileri sürülen 213-214-215 parsel sayılı taşınmazların kapsamında kalmadığı fen bilirkişileri ..., ... ve ...tarafından düzenlenen 30.5.2003, ... tarafından düzenlenen 24.6.2008 günlü krokili raporlarda açıklandığına, davaya katılanların dava konusu taşınmaz üzerinde hiç zilyetliklerinin bulunmadığı yerinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişilerce ifade edildiğine göre; davaya katılan ... ve müştereklerinin davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle;davaya katılan ... ve müşterekleri vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davaya katılanlar tarafından açılan davanın reddine ilişkin bulunan hüküm bölümünün ONANMASINA,
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarına gelince;davacı görülmekte olan dava ile imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazılarına ve dosya arasındaki bilgilere göre, dava konusu yer 1971 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında, tarıma elverişli olmadığı için 766 sayılı Tapulama Kanununun 2. maddesi gereğince tesbit dışı bırakılan bir yer olup, Taşlı Köyü sınırları dahilinde kalmaktadır. Böyle bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak edinilebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir.
    Uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün davacı ..., tarafından imar ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiği, imar ihya olgusunun tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yine davacı tarafından koşullarına uygun olarak tarım arazisi niteliği ile tasarruf edildiği dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından bildirilmiş ve kültür arazisi niteliğinde bulunduğu uzman zirai bilirkişi tarafından gerekçeli biçimde açıklanmış ise de; niteliği itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan böyle bir yerde imar ihya işleminin tamamlandığı tarihin, o tarihten sonra geçen zilyetlik süresi ve niteliğinin ne olduğunun kesin olarak belirlemesi için hava fotoğrafları ve topografik haritalardaki durumunun ne olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenle dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ve topografik haritaların bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, bu belgelerin ...Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünden seçilecek akademik kariyere haiz mümkünse Doçent veya Profesör ünvana sahip 3 kişilik uzman ziraat bilirkişisi, bir harita mühendisi ve üç uzman jeologdan oluşacak uzman bilirkişiler vasıtasıyla zemine uygulanması, hava fotoğrafları ile topografik haritanın stereoskopik incelemeye tabi tutulması, taşınmazların bu belgelere göre niteliğinin, kültür arazi olup olmadığının kesin olarak belirlenmesine çalışılması, uzman bilirkişilerden taşınmazın niteliğini kesin olarak belirleyen gerekçeli, karşılaştırmalı ve denetime açık rapor sunulmasının istenilmesi, tanık ve yerel bilirkişi sözlerinin hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi ve ayrıca HUMK.nun 366. maddesi gözönünde bulundurularak, taşınmazın ve çevresinin fotoğraflarının hakim denetiminde çektirilerek hakim tarafından onaylandıktan sonra dosyaya konulması, davanın tapusuz taşınmazın tapuya tesciline ilişkin olduğu gözetilerek çifte tapuya neden olmamak için; krokisi gönderilerek dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı bir yer olup olmadığının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak belirlenmelidir.
    Bundan ayrı; taşınmaz başında yapılan keşiflere bağlı olarak düzenlenen zirai bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde bulunduğu açıklanmış ise de, dosya arasında bulunan Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü DSİ XV.Bölge Müdürlüğüne ait 19.4.2004 tarih 02729 sayılı cevabi yazıda “...söz konusu taşınmazın planlama aşamasında olan DSİ GAP Hilvan- ... Pompaj Projesi sulama alanı içerisinde kaldığı ve 2. sınıf sulanabilir nitelikte arazi olduğu belirtilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyecektir. Sulu ve kuru toprak ayırımı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri uyarınca yapılır. (5403 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca yapılan değişiklik) 3.7.2005 tarihinde kabul edilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 3. maddesinin ( J ) bendinde “sulu tarım arazisi” tanımlanmış olup, bir yerin sulu-kuru olma durumu artık bu tanıma göre belirlenecektir. 5403 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca yapılan değişiklik kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan, henüz kesinleşmemiş derdest davalarda kamu düzeniyle ilgili olarak kanunda yapılan bu değişiklik dikkate alınmalıdır. Bu nedenle; 2004 yılı itibariyle planlama aşamasında olan sulamaya ilişkin projenin aradan geçen süre gözönüne alınarak hayata geçip geçmediği üzerinde durulması ve yerinde yapılacak keşifte taşınmazın 5403 sayılı Yasanın 3 maddesinin (J) bendindeki tanım dikkate alınarak sulu- kuru niteliğinin yeniden değerlendirilmesi ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı usul ve kanuna aykırı olan hükmün kabule ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL.Avukatlık ücretinin davaya katılan ... ve müştereklerinden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı ... verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz eden müdahil davacılardan alınmasına 18.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi