19. Hukuk Dairesi 2015/18173 E. , 2016/5490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sırasında davanın kabulüne dair verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kesinleşen icra takibine konu bonodaki borçlu imzasının müvekkilinin ölen eşi ..."a ait olmadığını ileri sürerek takibin iptaline, takipte tahsil edilen paranın en yüksek mevduat faizi ile birlikte dosyasına iadesine, %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eşi senet borçlusu murisin müvekkilinden aldığı borç para karşılığında dava konusu senedi verdiğini, senette sadece murisin imzası bulunmayıp aynı zamanda parmak izinin de alındığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dairemiz bozma ilamında özetle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılarak HMK"nın 298/2 maddesine aykırı hüküm kurulmuş olması sebebiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemiz Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre;... 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 2006/28 E. kayden görülen davada dava konusu bonodaki borçlu imzasının davacının eşi muris ...n"ın eli ürünü olmadığının alınan 18.11.2015 tarihli ... Kurumu raporu ile tespit edildiği, söz konusu ceza davasında bu davanın davalısı ..."in resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine konu bono sebebiyle muris..."ın mirasçısı olan davacının borçlu olmadığının tespitine, bono bedeli üzerinden %40 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu bonodaki borçlu imzasının muris..."a ait olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptali istemine ilişkindir. Dava tarihinden önce 24.02.2004 tarihinde vefat ettiği anlaşılan senet borçlusu murisin ...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 17.05.2004 tarihli veraset belgesine göre davacı eşi dışında 14 mirasçısı daha bulunduğu anlaşılmaktadır. Ölüm tarihi itibariyle murisin terekesi iştirak halinde olup, terekedeki haklar ve borçlar iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan davaya tüm mirasçıların iştirakinin sağlanması ya da muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek onun huzuru ile davaya devam edilmesi ve bu konularda davacıya uygun bir süre verilerek dava şartının gerçekleştirilmesinin sağlanması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir. Somut olayda ise mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan, henüz kesinleşmemiş ceza mahkemesinde alınan ...Kurumu raporuna itibar edilerek dava konusu senetteki borçlu imzasının murise ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sy. BK"nın 53. maddesi (6098 sy. TBK"nın 74. maddesi) gereği ceza hakimi tarafından tespit edilen maddi vakıa hukuk hakimini bağlar. Ne var ki somut olayda karara esas teşkil eden... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin davalı-senet lehtarı sanık hakkındaki mahkumiyet kararı; Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16.01.2012 tarihli kararı ile davalı-sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş olmakla ortadan kalkmıştır. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş incelemeye konu senedin borçlu-murisin düzenleme tarihinden öncesine ait mukayese imzaların ilgili yerlerden getirtilip HMK"nın 211.maddesi hükmü uyarınca imza incelemesi yaptırılarak alınacak rapor sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Son olarak davalı vekilinin senetteki parmak izinin dikkate alınmadığı yönündeki temyiz itirazına gelince; Dava konusu senette murise atfedilen imza ve parmak izi bulunduğu görülmüştür. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sy. TTK"nın 688/7. md. Hükmüne göre bonoda tanzim edenin imzasının bulunması zorunlu olduğu gibi aynı Yasa"nın 668. maddesine göre de imzayı ihtiva etmeyen bir senet bono sayılamaz. Yine aynı Yasa"nın 668.maddesi hükmüne göre imza yerine mekanik herhangi bir vasıta veya el ile yapılan yahut tasdik edilmiş olan bir işaret veya resmi bir şehadetname kullanılamaz. O halde senette murise atfedilen bir imza bulunduğuna göre senetteki parmak izinin incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.