14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6837 Karar No: 2018/6259 Karar Tarihi: 24.10.2018
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6837 Esas 2018/6259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm doğrultusunda yapılan temyiz başvurusu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Ancak, sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda, dosyanın incelenmesi sonucu sanığın nitelikli cinsel istismarda bulunduğu fakat bu eylemlerinin sonucu olarak mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair delil olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, sanık ile mağdure arasında duygusal arkadaşlık olduğu ve sanığın eylemlerinin cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen bir sebep olmaksızın gerçekleştirildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme tarafından olası sonuçların öngörülemeyeceği ve sanığın taksirle hareket etmediği tespit edilmiştir. Kanun maddelerine göre, sanığın eylemlerinde kastettiğinden daha farklı ve ağır bir netice oluşmadığından, meydana gelen zararın cezanın bireyselleştirilmesi sırasında dikkate alınabileceği belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri arasında Türk Ceza Kanunu'nun 103/6, 5237 ve 765 sayılı Kanunlarının objektif ve subjektif sorumluluk ile ilgili maddeleri ile cezanın bireyselleştirilmesi
14. Ceza Dairesi 2018/6837 E. , 2018/6259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.03.2017 gün ve 2015/391 Esas, 2017/99 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya inceledi. Sanık müdafiin duruşma istemi 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi kapsamında uygun görülmediğinden incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanık tarafından gerçekleştirilen çocuğun nitelikli cinsel istismar eylemleri sonucunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 10.08.2016 günlü raporuna dayanılarak hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmiş ise de, dosya içeriğine göre sanıkla aralarında duygusal arkadaşlık bulunan mağdureye yönelik olarak cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka neden olmaksızın iki kez nitelikli cinsel istismar eyleminde bulunduğu, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan objektif sorumluluğun kaldırılarak subjektif sorumluluğun kabul edildiği ve 5237 sayılı TCK"nın 23. maddesi uyarınca failin, gerçekleşen fakat kastetmediği bir neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olmasının gerektiği; cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir sebep olmaksızın nitelikli cinsel istismar eylemlerinde bulunan sanığın bu eylemlerinden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiğinin iddia edilmesi karşısında, dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumları, eğitim düzeyleri, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, esasen meydana gelen zararın da 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşılması yönünden dikkate alınabileceği gözetilerek ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvularının kabulü yerine yazılı şekilde esastan red kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılan mağdure vekili, katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekiliyle sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi"nin 07.09.2018 gün ve 2017/1650 Esas, 2017/1444 Karar sayılı vaki istinaf başvurularının esastan reddine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.