11. Hukuk Dairesi 2019/4608 E. , 2019/7553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 21.05.2019 gün ve 2019/130-2019/509 sayılı karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin eşinin iş kazası sonucu vefat ettiğini, bu olayın, sigortalısı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve sigorta ettireni İnta Mühendislik Mim. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak davalı tarafça tanzim edilen "All Risk Poliçesi" kapsamına girdiğini, sigorta şirketine müvekkilinin destekten yoksun kaldığı gerekçesi ile başvuruda bunulduğunu ancak sigorta şirketince herhangi bir cevap verilmediğini, bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduklarını, Sigorta Tahkim Komisyonu"nun 21.02.2017 tarihli ve 2017/6555 karar sayılı hakem kararında; müteveffanın İnta Müh. Mim. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."de çalıştığının dosyaya sunulu Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/240 E. ve 2015/704 K. sayılı kararından anlaşıldığını, dolayısıyla müteveffanın 3. şahıs sayılmadığı gibi müteveffanın yakınlarının ve başvuranında 3. şahıs olarak değerlendirilemeyeceğini, ayrıca poliçede bulunan özel şartlar arasında işçilerin ölümcül olsun veya olmasın kaza veya yaralanmalar neticesinde doğacak sorumluluklarının teminat dışı olduğu, çapraz sorumluluk klozu teminatı dışında kaldığı belirtilmiş olduğundan ve poliçede işveren mali mesuliyet teminatı bulunmadığı gerekçeleriyle taleplerinin haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek, Sigorta Tahkim Komisyonu"nun 21.02.2017 tarihli ve K-2017/6555 sayılı uyuşmazlık hakem kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, herhangi bir savunmada bulunamamıştır.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; talep konusu ile ilgili 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m. 30/12 uyarınca verilen karar kesin hüküm teşkil etse dahi, özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Kanunun uygulama önceliği bulunduğu, sigorta tahkim komisyonunun kesin hüküm niteliğindeki kararlarına karşı iptal davası açılamayacağı, sigorta poliçesinden kaynaklanan ve Sigorta Tahkim Komisyonu"na başvuru ile verilen uyuşmazlık hakem kararlarında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu hükümleri özel kanunda düzenlenmiş olmasına ve hakem kararına itiraz halinde istinaf yoluna gidilebileceğine dair düzenlemeler karşısında sigorta tahkim komisyonuna başvuru ile verilen uyuşmazlık hakem kararlarına karşı kesinlik sınırında kalıp kalmadığına bakılmaksızın HMK 439. maddesinde düzenlenen iptal davasının açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.