Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9440 Esas 2019/4453 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9440
Karar No: 2019/4453
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9440 Esas 2019/4453 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/9440 E.  ,  2019/4453 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı, ...İlçesi Yağmurca Köyü çalışma alanında bulunan ve 1965 yılında yapılan kadastro sırasında 769 parselde kuyulu meydan vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 769 parsel sayılı taşınmazın kargir fırın ve bahçe vasfıyla davacı adına tesciline, üzerindeki su kaynağı ve kaptajın köylünün ortak kullanımında olduğu şerhinin tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve ... temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığı ve taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli 769 parsel sayılı taşınmaz hakkında, meydan vasfıyla kadastro tutanağı düzenlenerek 03.07.1965 tarihinde “80 yılı aşkın bir zamandır köy orta malı olarak ..."nin zilyetliğinde olduğu, taşınmaza yaklaşık 10 yıl önce taş kuyu yapılarak halen bu şekilde kullanıldığı” hususunun tespit edildiği, tutanağın 08.03.1966 ile 07.04.1966 tarihleri arasında ilan edilerek 07.04.1966 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabidir. Kadastro tespitinin kesinleştiği 07.04.1966 tarihi ile dava tarihi olan 20.04.2010 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin ve ... temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."ne iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.