23. Hukuk Dairesi 2014/8133 E. , 2016/135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatifin 14.06.2007 tarihli genel kurul toplantısında, yönetim kurulunun bilanço, faaliyet raporları ve kar zarar cetvellerinin ibra edilmediğini ve bu hususların araştırılması amacıyla hesap tetkik komisyonu kurulmasına karar verildiğini, hesap tetkik komisyonunca yapılan araştırma sonucunda tespit edilen yolsuzlukların görüşülmesi amacıyla 13.09.2007 tarihinde bir genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılmasına ve haklarında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi gerekirken, tam aksine, yönetim kurulu ve denetim kurulu faaliyet raporları da okunmadan, ibralarına karar verildiğini, hesap tetkik komisyonu raporları ile yönetim ve denetim kurulu ibrasında oy kullanmaması gereken yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri ile bunların yakınlarının ve kooperatif işlerine katılmış olan bazı üyelerin oylamalara katıldıklarını, ayrıca hakkında soruşturma yürütülen eski yönetim kurulu üyelerinden birinin yönetim kurulu üyeliğine, bir diğerinin de yedek yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, bu durumun iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 13.09.2007 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu genel kurulda hesap tetkik komisyonunun raporunun kabul edilmediğini, buna bağlı olarak eski yönetimin ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına karar verildiğini, yapılan oylamaların yasaya ve anasözleşmeye uygun olduğunu, davacının alınan kararlarda muhalefet şerhi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın yönetim kurulu üyeliğinin devamı talepli tedbir davası olduğu, davacının işbu dava açıldıktan sonra defaatle yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, davacının yönetim kurulu üyeliğinin devamına karar vermenin tedbiren ve esasen mümkün olmadığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, dava açıldığı andaki haklılık oranı dikkate alındığında davacının talebinde haklı olabileceği gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif genel kurul kararının iptalini istemine ilişkindir.
Davacı taraf, 13.09.2007 tarihli genel kurulun, yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin 5. madde ile asıl ve yedekleri ile birlikte yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 7. maddenin iptalini istemiştir.
6100 sayılı HMK"nun 33. (1086 sayılı HUMK"nun 76.) maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime aittir ve hakim kanunları re"sen uygulamakla yükümlüdür.
Mahkemenin, davacının isteminin yönetim kurulu üyeliğinin devamına ilişkin olduğu yönündeki hukuki tavsifi hatalı olup, açıklandığı üzere dava kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Bu durumda, mahkemece, dosya kapsamında yapılan inceleme ve araştırma ile alınan bilirkişi raporları da gözönünde bulundurularak, denetime elverişli bir karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki tavsife dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.