13. Hukuk Dairesi 2017/5805 E. , 2017/7908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının nakit ihtiyacı sebebiyle kendisinden borç istediğini, ... Bankası ... Şubesi"nden 21.12.2011 tarihinde 25.000 TL kredi çektiğini, çektiği kredinin 20.000 TL"sini davalıya verdiğini, çektiği kredi borcunu davalıdan geri alamadığı için faiziyle birlikte ödemek zorunda kaldığını, davalı taraf aldığı parayı geri ödemediği için ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/482 Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını ve davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bu nedenle haksız itirazın iptaline borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20"sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki davada davalıya havale olarak banka kanalıyla gönderdiği 20.000 TL"nin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini istemiş, davalı ödemenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığını, davacının sunduğu havaleye ilişkin banka dekontunda paranın ödünç verildiğine dair hiçbir kayıt bulunmadığını, başlatılan takibin haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış davacı taraf davalı tarafa yemin teklif edeceklerini beyan ederek yemin metnini hazırlamış ve davalı da duruşmada usulüne uygun şekilde davacıya borcu olmadığına dair yemin etmiştir. Fakat mahkemece """... her ne kadar davalı bu paranın şahsi alacağına karşılık olduğunu ifade etmiş ise de bu hususun ispat edilememesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının nakit ihtiyacı sebebiyle davacıdan borç istediği, davacının ... Bankası ... Şubesi"nden 21.12.2011 tarihinde 25.000 TL kredi çektiği, çektiği kredinin 20.000 TL"sini davalıya verdiği, davacının çektiği kredi borcunu davalıdan geri alamadığı için faiziyle birlikte ödemek zorunda kaldığı, böylece davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla..."" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (havale ile para gönderildiğini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır.(Bkz. HGK.nun aynı yöndeki 12.3.2003 tarih, 2003/3-118 esas ve 2003/158 karar; 9.6.2004 tarih, 2004/4-362 esas ve 2004/347 karar sayılı kararları)
Öte yandan davacı, delil olarak banka havalesine dayanmışsa da, havale kural olarak bir ödeme vasıtasıdır.
Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
O halde somut olayda ispat yükü davacıda olup, davacı söz konusu havale bedelini davalıya borç olarak gönderdiğini ispat etmekle yükümlüdür. Davacının davada delil olarak dayandıkları havalede paranın “borç” olarak gönderildiğine ilişkin bir açıklama yoktur. Davacı, davalıya gönderdikleri parayı ödünç olarak verdiklerini kanıtlayamamaları üzerine yemin deliline dayanmışlar ve davalı da yemin etmiştir.
Davalının ettiği yeminin HMK"nunda belirtilen usule uygun olduğu değerlendirilmiştir. Hal böyle olunca, davacı yönünden davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.