23. Hukuk Dairesi 2014/7071 E. , 2016/133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 19.01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, müvekkili yükleniciye düşen dairelerin tapu ferağlarının inşaatın geldiği seviyeye göre kademeli olarak yapılacağının kararlaştırıldığını, bu kapsamda işin geldiği seviye itibariyle müvekkilinin ... Köyü 46923 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaa edilen binadan 1, 2, 3, 5, 7 ve 9 no"lu dairelerin tapularını devralmaya hak kazandığını, davalıya dairelerin tapularının devredilmesi ya da kat irtifakından sonra kullanılmak üzere satış için vekalet verilmesi hususlarında ihtar gönderildiğini, davalı tarafından gönderilen 07.04.2011 tarihli ihtarname de müvekkilinin 5 dairenin tapusuna hak kazandığının bildirildiğini ancak, buna rağmen davalının tapu devrini yapmaya yanaşmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... Köyü 46923 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaa edilen binadan 1, 2, 3, 5 ve 7 no"lu dairelerin müvekkili adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde, taşınmazda bu bağımsız bölümlere isabet eden 4260/11184 oranındaki arsa payının müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya gönderilen 07.04.2011 tarihli ihtarname ile inşaatın geldiği seviyeye göre 5 dairenin tapusunun devredilebileceğinin bildirildiğini, ancak kat irtifakı kurulmadığından tapu devrinin yapılamadığını, kat irtifakının kurulması işinin de sözleşmeye göre davacı yüklenicinin yükümlülüğünde olan bir iş olduğunu, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı tarafından açılan bir başka davada dairelerden biri üzerine tedbir konulmuş olması nedeniyle kat irtifakının müvekkili tarafından da kurulamadığını, hukuki bir engel olmadığı takdirde 5 dairenin tapusunu devre hazır olduklarını, dava açılmasına müvekkilince sebebiyet verilmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı yüklenici tarafından işbu dava devam ederken taşınmazda kat irtifakının kurulması istemiyle açılan ve eldeki dava ile önce birleştirilip sonradan tefrik olunan mahkemenin 24.09.2013 tarih ve 303 E., 2013/247 K. sayılı ilamında, davalı arsa sahibinin kat irtifakının kurulması için davacı yükleniciye verdiği yetkiyi, sözleşmenin feshedileceğini bildirerek geri aldığının ve böylelikle davacının kat irtifakı kurmasını engellediğinin belirlendiği, eldeki davanın yargılaması sırasında taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda kat irtifakının kurulduğu ve davalı arsa sahibi tarafından verilen yetki ve izne binaen 5 adet bağımsız bölümün 19.11.2013 tarihinde satış suretiyle davacı adına tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, davanın açıldığı tarih itibariyle, kat irtifakının kurulmamasına ve buna bağlı olarak dava konusu bağımsız bölümlerin davacı adına tescil edilmemesine davalı arsa sahibinin neden olduğu, her ne kadar kat irtikanın kurulması sözleşme uyarınca yükleniciye ait bir yükümlülük ise de, davalı arsa sahibinin bu hususta verdiği yetkiyi geri aldığı, davacının dava açmakta haklı bulunduğu gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ( ... Asliye Hukuk Mahkemesi) 24.09.2013 tarih ve 2013/303 E., 2013/247 K. sayılı ilamı da göz önünde bulundurularak, kat irtifakının kurulamamış olması nedeniyle dava konusu bağımsız bölümlerin davacı yüklenici adına tescilinin yapılamadığı, davalı arsa sahibinin, yükleniciyi daha önce verdiği yetkiden azletmiş olması nedeniyle kat irtifakının kurulamadığı, bu itibarla dava açılmasına davalı arsa sahibinin sebep olduğu gerekçesiyle, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalı arsa sahibinin sorumlu tutulmasına karar verilmiş ise de, anılan mahkeme kararı, Dairemizin 06.11.2014 tarih ve 8886 E., 2025 K. sayılı ilamı ile, taraflar arasında akdedilen 19.01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 6. maddesinde taşınmazın teslim tarihinin oturma izin belgesi alınan tarih olduğu, 13. madde de ise arsa sahibi adına kat irtifakının kurulacağı ve bundan sonra yükleniciye isabet eden taşınmazların tapu devirlerinin yapılacağının belirtildiği, kat irtifakı tapuda 18.02.2013 tarihinde kurulmuş, yapı kullanma izin belgesi ise 12.06.2014 tarihinde alınmış olup, bu tarihlerin dava tarihinden daha sonra olduğu, bu durumda, davalı arsa sahibinin dava açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği belirtilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmış, karar düzeltme istemi ise Dairemizin 18.12.2015 tarih ve 853 E., 8260 K. sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
Dairemiz düzeltilerek onama ilamında belirtilen hususlar eldeki dava bakımında da geçerli olup, bu durumda, aleyhinde dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılan davalı arsa sahibinin, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde bu masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği için hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesi çıkarılarak yerine “davacı üzerinde bırakılmasına”, 4. bendinde yer alan ibareler çıkarılarak yerine "Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına", 5. bendinde yer alan “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibareleri çıkarılarak yerlerine “davacıdan alınarak davalıya verilmesine”, 6. bendinde yer alan ibareler çıkarılarak yerine “Davalının yaptığı 3,30 TL masrafın davacıdan tahsil ile davalıya ödenmesine” ibaresinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.