Esas No: 2022/5300
Karar No: 2022/14662
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/5300 Esas 2022/14662 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Aydıncık'ta bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın yol olarak tapudan terkini talebine ilişkin olarak yapılan yargılamada ilk derece mahkemesi davanın kabulüne hükmetmiş, bölge adliye mahkemesi ise yeniden değerlendirme yapılmasını istemiştir. Yargıtay ise kamulaştırma bedelinin tespiti için gerekli olan emsal alım satım değeri tayininde hatalar olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir. Kanunlar ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi ve 11/1-g bendi ile 4650 sayılı Kanun'daki hükümlerdir. Kamulaştırma Kanunu'na göre, arsaların bedeli, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanır. Hakim, kamulaştırma bedelini tayin ederken keyfi davranamaz ve alınan bilirkişi raporlarından birine veya bu raporların arasında bir değere karar verebilir. Raporlar yeterli görülmezse, yeniden rapor alınarak karar verilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Aydıncık(Mersin) Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Mersin İli, Aydıncık İlçesi, Aydıncık Mahallesi 3363 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine göre hakim, adil ve hakkaniyete uygun olarak kamulaştırma bedelini tayin ederken keyfi olarak hareket edemez. Bu takdiri yaparken, alınan bilirkişi raporlarından herhangi birini veya bu raporlar arasında bir değeri tespit edebilir. Şayet bu raporlar mahkemece karar verilmesine yeterli görülmez ise yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi kurulu raporları geçersiz ve inandırıcı bulunmadığından yeniden emsal bildirilmesi için taraflara süre verilip, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilerek yeniden Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılıp, alınacak olan raporun yasa hükümlerine uygun olup olmadığı denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2-Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; somut emsal alınarak incelenen Sipahili Mahallesi, 164 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 31.12.2007 tarihli satışının esas alındığı, satış tarihinin çok eski olması sebebiyle bu satışın emsal olarak kabul edilmesi doğru olmadığı gibi,
Emsal olarak kabul edilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi olan 18.07.2018 itibarıyla Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesi'nden getirtilip; dava konusu taşınmazların değerlendirme, emsal taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup rapor denetlenmeden eksik inceleme ile değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında sit alanı şerhi mevcut ise de taşınmazın sit alanında kalmasının kamulaştırma bedeline etkisi olamayacağı gözetilmeden tespit edilen m² birim fiyatından %10 oranında indirim yapan rapor esas alınarak az bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi hükmünün HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.