16. Ceza Dairesi 2019/8989 E. , 2020/5089 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2018 tarih ve 2017/220 – 2018/792 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2018 gün ve 2017/220 esas, 2018/792 karar sayılı hükmünün CMK’nın 280/2 uyarınca kaldırılarak, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
İstinaf mahkemelerinin sisteme dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sayılı yasa CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305) da farklı şekilde, resen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda, tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının “sınırlı inceleme ilkesinin” bir istisnasını teşkil etmesine (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru no: 26986/03, 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru no: 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11/1. maddesinde yazılı olduğu üzere "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının 22.05.2019 tarihinde duruşmada sanığın savunması alınırken hazır bulunan ve sanık lehine istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafine tefhim edildiği, sanık müdafi tarafından yasal süresi içerisinde gerekçesiz süre tutum dilekçesi verildiği, ancak sanık müdafi tarafından yasal süresinden sonra gerekçeli temyiz dilekçesi sunulduğu, sanık tarafından 14.08.2020 tarihli dilekçesi ile gerekçeli kararın kendisine gönderilmesinin talep edildiği ve kararın bu defa sanığa 17.08.2020 tarihinde tebliği üzerine sanık tarafından 28.08.2020 tarihli dilekçe ile temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla; gerekçeli kararın sanık müdafine tebliğinden sonra sanığa tebliği ayrıca temyize imkan vermeyeceğinden, sanık müdafinin 25.06.2019 tarihinde usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilen hükmü CMK’nın 295/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 21.10.2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; süresinden sonra verilen ve temyiz sebebi içermeyen temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Amasya Ağır Ceza Mahkemesine, karardan bir suretin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.