
Esas No: 2014/1913
Karar No: 2015/7606
Karar Tarihi: 02.04.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/1913 Esas 2015/7606 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2013/603-2013/875
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, haciz işlemi yapılan otelin müvekkili şirkete ait olduğunu, 15.12.2010 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığını, bu hususa dair vergilerin haciz sırasında otel müdürü tarafından dosyaya ibraz edildiğini, 100.000,00 TL borç nedeni ile ünvan değiştirdiği iddiasıyla haciz ve muhafaza işlemine başlanıldığını, otel içerisinde yer alan tüm eşya ve demirbaşın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirket ile ticari, hukuki, organik bağlarının bulunmadığını iddia ederek davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına ve davalı alacaklının %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacaklılarından mal kaçırmak maksadı ile ünvan değişikliğine gidildiğini, mobilya, elektrik ve banyo tadilat işlerinin M...Konsept Şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, M...Konsept Şirketi"nden bedeli ödenmek sureti ile işlemin yaptırıldığı iddiasının gerçek olmadığını, müvekkili şirketin ticari ilişkinin başından itibaren borçlu K... Beyaz Eşya Şirketi ile haciz mahallinde muhatap olduğunu, borçlunun istihkak iddia eden ile birlikte aynı adreste faaliyet gösterdiğini, alacaklılarından mal kaçırmak maksatı ile muvazaalı işlem yaptıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haczedilen menkullerin davacı 3. kişilere muvazaa ve mal kaçırmak amacıyla verilmediği, malların takip borçlusuna ait olduğuna dair ispat külfetini alacaklının yerine getiremediği, takibin durması sebebiyle haksız çıkan taraf aleyhine, asıl alacağın %20"si olan 23.872,44 TL tutarında kötü niyet tazminatının davalı B... Ahşap Ürünleri San. Tic. AŞ."den alınarak davacı 3. şirkete verilmesi gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı alacaklı vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı (Mülga HUMK’nun 382 ve devamı) maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir.
Yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nın 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
Somut olayda gerekçede takibin durması sebebiyle haksız çıkan taraf aleyhine asıl alacağın %20"si olan 23.872,44 TL tutarında kötü niyet tazminatının davalı B... Ahşap Ürünleri San. Tic. AŞ."den alınarak davacı 3. şirkete verilmesi gerektiği kabul edilmesine rağmen, hükümde sadece haczin kaldırılmasına karar verilerek hüküm ile gerekçe çelişecek şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
2- Davada kabul kararı verildiğine göre, hükmü temyiz eden davalı alacaklıdan nispi temyiz harcı alınması gerekirken, maktu harç alınması doğru değilse de, bu durumun yerel mahkemece yerine getirilmesi mümkün bulunduğundan bu husus ayrıca geri çevirme nedeni yapılmamıştır.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.