Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17396
Karar No: 2018/53
Karar Tarihi: 08.01.2018

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17396 Esas 2018/53 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheli Suriye vatandaşı hakkında düzenlediği iddianamenin iadesine karar verilmesini, şüphelinin Kimliğinin belirlenemeyeceği gerekçesiyle itirazın reddedilmesini isabetli bulmamıştır. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Suriye'deki konsolosluk hizmetleri giderek kısıtlı hale geldiğinden mahkemelerin, ülkemizde suç işleyen ancak vatandaşı olduğu ülkede bulunan karışıklık/savaş ve benzeri nedenlerle diplomatik ilişkilerin olmadığı şüpheliler hakkında kamu davası açılamaması ve eylemlerinin zamanaşımıyla düşebilmesi sonucunu doğurabileceğine dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin iade kararının reddine dair kararının bozulması gerektiği kararına varılmıştır. İncelenen dosya içeriğine göre; 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinde, görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede, diğer unsurlarla birlikte şüphelinin kimliğinin de yer alması gerektiği açıklanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2017/17396 E.  ,  2018/53 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.11.2017 tarih ve 2017/11850 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12.12.2017 tarih ve KYB-2017/67632 sayılı ihbarname ile;
    Resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/05/2017 tarihli ve 2017/78262 soruşturma, 2017/20213 esas, 2017/17065 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesinin bilâ tarihli ve 2017/281 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/06/2017 tarihli ve 2017/747 değişik iş sayılı kararının, "İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesince, tanzim edilen iddianamede Suriye uyruklu şüphelinin açık kimlik bilgileri ve adresinin yazılmadığı, şüphelinin kimliğinin tereddüde neden olmaksızın tespit edilmeden kamu davası açılamayacağından bahisle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 28/04/2016 tarihli ve 2016/8273 esas 2016/5452 sayılı ilamında da açıklandığı üzere, komşu ülke Suriye"deki mevcut durum nedeniyle Şam Büyükelçiliğimiz Konsolosluk Şubesinin faaliyetlerinin 22 Mart 2012 günü durdurulması, Şam Büyükelçiliğimizin kapatılmasını takiben Ankara"daki Suriye Büyükelçiliğinin diplomatik statüdeki personelinin de ülkemizden ayrılmaları, bu nedenle gerek Dışişleri Bakanlığı gerek Halep Başkonsolosluğumuz aracılığı ile Suriye topraklarında konsolosluk koruması ve hizmetleri sunulması imkanlarının oldukça kısıtlı hale gelmesi ve bu çerçevede, Suriye"ye yönelik adli yardımlaşma taleplerine Dışişleri Bakanlığınca yapılacak bildirime kadar ara verilmesi karşısında, somut olayda şüphelinin resmi kimlik bilgisinin diplomatik yazışmalarla belirlenemeyeceği, mahkemenin söz konusu bu iddianame iade gerekçesi üzerine belirtilen eksikliğin giderilerek davanın açılmasının hali hazırda olanaksız olduğu, bu durumun ülkemizde suç işleyen ancak vatandaşı olduğu ülkede bulunan karışıklık/savaş ve benzeri nedenlerle diplomatik ilişkilerin bulunmadığı şüpheliler hakkında kamu davası açılamaması ve eylemlerinin zamanaşımıyla düşebilmesi sonucunu doğuracağı gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    İncelenen dosya içeriğine göre; 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinde, görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede, diğer unsurlarla birlikte şüphelinin kimliğinin de yer alması gerektiği açıklanmıştır. Madde gerekçesinde, şüphelinin açık kimliğinin iddianamede yer alması veya en azından onu başkalarından ayırt etmeyi sağlayacak özelliklerinin belirtilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Şüphelinin açık kimliğinden maksat, onu diğer kişilerden ayırt etmeye yarayacak, örneğin; ad-soyad, ana-baba adı, doğum tarihi ve yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer, ikamet adresi ve benzeri özellikleridir. Bu hususta istikrar kazanmış uygulamalarda da belirtildiği üzere; şüpheli hakkında bir suçtan iddianame düzenlenebilmesi için, kimliğinin resmi bir belge ile ispatı zorunlu bulunmayıp, aksine bir iddia ya da tespit bulunmaması durumunda şüphelinin, kimliği ile ilgili tutarlı beyanına dayanarak iddianame düzenlenebilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; “resmi belgede sahtecilik“ suçundan hakkında soruşturma yürütülen şüphelinin, tercümanla alınan 14.05.2017 tarihli kolluk beyanında; Suriye vatandaşı olduğunu beyan ederek, ad-soyad, ana-baba adı, doğum tarihi ve yeri gibi ayrıntıları içerir kimlik bilgilerini beyan ettiği ve tercüman tarafından da doğrulandığı üzere bu bilgilerle uyumlu Suriye ülkesi kimlik belgesini görevlilere ibraz ettiği, belgenin bir suretinin dosya içerisinde mevcut bulunduğu, şüpheliye ait teşhise elverişli parmak izlerinin ülke genelinde uygulanabilirliği bulunan APFİS sisteminde de kayıtlı olduğu anlaşılmakla,
    İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesinin bila tarihli 2017/281 İddianame Değerlendirme sayılı iddianamenin iadesine ilişkin kararına vaki itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14.06.2017 tarih ve 2017/747 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi