21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1102 Karar No: 2017/3434 Karar Tarihi: 24.04.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1102 Esas 2017/3434 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/1102 E. , 2017/3434 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, Kurum işleminin iptaliyle, babasından dolayı yeniden aylık bağlanmasına ve Kurum alacağının tahsili için eşinden bağlanan maaş üzerine konan haczin kaldırılmasına, yapılan kesintilerin faiziyle iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı eşinden ölüm aylığı alırken, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan babasından dolayı bağlanan aylığı kesen davalı Kurum işleminin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti, durdurulan aylığının yeniden bağlanması ve maaşından kesilen borç tutarının geri ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; 1479 sayılı Yasa uyarınca sigortalı olan davacının babası ..."nun 12.07.1984 tarihinde vefat ettiği ve davacının talebi üzerine 01.08.2010 tarihinde davacıya babasından ölüm aylığı bağlandığı, davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan eşi ..."in 21.05.2005 tarihinde vefat ettiği ve eşinden dolayı da ölüm aylığı aldığı, Kurum tarafından davacının gelirinin asgari ücretin brüt tutarının üzerinde kaldığı belirtilerek babasından dolayı aldığı aylığının başlangıç tarihi itibariyle iptal edildiği ve davacıya borç çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının babasının ölüm tarihindeki mevzuata göre gelirinin bulunması nedeni ile davacıya aylık bağlanması mümkün değilse de, 1479 sayılı Yasa"nın 45. maddesine 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa"nın 23. Maddesi ile eklenen (c) fıkrasında bulunan “onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer ... kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan ve veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer ... kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25"inden az aylık bağlanamaz” hükmü uyarınca kız çocuklarına aylık bağlanması mümkün hale gelmiştir. 24.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren yasa hükmü önceki yasal düzenlemeye göre lehe olup davacı hakkında uygulanmasının gerektiği ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.