16. Hukuk Dairesi 2020/8865 E. , 2021/3257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 620 ve 621 parsel sayılı sırasıyla 26.700 ve 32.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla vasfıyla sınırlandırılmıştır. İtirazları Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., 620 parsel sayılı taşınmaz hakkında; davacı ... ise, 621 parsel sayılı taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve vergi kaydına dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ile adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların ayrı ayrı kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile 620 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, 621 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, davacıların dayandığı vergi kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazların 2. sınıf arazi vasfında olduğu ve bu şekilde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların batı, kuzey ve güney sınırında mera bulunmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda zirai bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların mera parsellerinden ne şekilde ayrıldığı, aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı açıklanmamış, bir arazinin niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihyanın tamamlandığı tarihin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış ve davacılar açıkça 1961 tarih 355 tahrir numaralı vergi kaydına dayandıkları halde 1937 tarih 355 tahrir numaralı vergi kaydının taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle, taraflarca dayanılmayan vergi kaydına itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların tespit tutanakları, varsa dayanakları ve davalı iseler dava dosyaları, davacıların dayandıkları 1961 tarih 355 tahrir numaralı vergi kaydının revizyon durumu araştırılarak varsa vergi kaydının revizyon gördüğü taşınmazların tespit tutanakları dosya arasına getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara
ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü" nden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli taşınmazların kadim mera olup olmadığı ve komşu mera parselleri ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini, kamu orta malı mera vasfında olup olmadığını, meradan açılıp açılmadığını ve mera bütünlüğünü bozup bozmadığını belirten, çekişmeli taşınmazlar ile mera parselleri arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığını ve üzerlerindeki zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini duraksamasız şekilde ortaya koyan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini, imar ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar ihya edilip edilmediğini, edilmişlerse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlar ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmağı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi ve memleket haritaları ile uydu fotoğrafları da yapılacak inceleme sırasında dikkate alınması istenilmeli; fen bilirkişisine, davacı tarafça dayanılan vergi kaydının kapsamını gösterir şekilde, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra, davacıların dayandığı vergi kaydının, gayri sabit sınırlı olup sınırları itibari ile her yere uyabilecek nitelikte olduğu ve mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan vergi kaydına zilyetlikle birleşmedikçe hukuken değer verilemeyeceği de gözetilmek suretiyle, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.