Esas No: 2020/31978
Karar No: 2021/41
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/31978 Esas 2021/41 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada, sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. İçişleri Bakanlığı vekili, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu hakkında temyiz itirazı yapmış ancak suçtan doğrudan zarar görmediği için bu suça yönelik temyiz istemleri reddedilmiştir. Kamu malına zarar verme suçu hakkındaki hüküm ise sanık ve İçişleri Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiş ve hüküm usulüne uygun verilmediği gerekçesiyle bozulmuştur. Kararda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesi kullanılmış ancak ceza 251. madde uyarınca indirilmiştir. Ayrıca, 7188 sayılı kanunla getirilen basit yargılama usulü kapsamında verilen hükümlerin bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 1412/317, 6723/33, 5237/179, 5237/50, 5271/233-234, 5271/251, 7188/24 ve 7188/5.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan davada suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan şikayetçi İçişleri Bakanlığı vekilinin hükmü temyiz etme hakkı olmadığı anlaşılmakla şikayetçi İçişleri Bakanlığı vekilinin bu suça yönelik temyiz isteminin 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı vekili ve sanık tarafından yapılan temyiz itirazları ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen kamu malına zarar verme suçundan suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığı"na gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMUK.nun 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
a- Şikayetçi İçişleri Bakanlığı davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle CMK.nun 233/1 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
b- Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun"un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesi"nin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
c- Kabule göre de;
Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, sanığın esas mahkemesinde 04/11/2015 tarihli karar duruşmasında "lehe olan yasa maddelerinin uygulanmasına" ilişkin istemi, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin uygulanmasını da kapsadığı halde, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan kamu malına zarar verme suçu yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 18/01/2021 ününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.