19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12675 Karar No: 2016/5355 Karar Tarihi: 24.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12675 Esas 2016/5355 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/12675 E. , 2016/5355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR- Davacılar vekili, davalı tarafın müvekkilleri aleyhine 100.000 TL bedelli senede dayalı olarak 70.000 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı aldığını, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirket borcu için düzenlenen bir bonoya dayalı olarak gerçek kişi müvekkillerinin esas borçlu olarak gösterilip aleyhlerine takip yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, kaldı ki takibe konu senedin bono niteliğinde olmadığını, zira vade tarihiyle oynandığını, yazı ve rakamla belirtilen vade tarihlerinin birbirinden farklı olduğunu, dava konusu senedin teminat senedi olarak davalı tarafa boş olarak verildiğini, müvekkillerinin davalı yana borcu bulunmadığını, müvekkili şirkete satılan mal bedellerinin de zaten ödendiğini belirterek, müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, bononun, takibin ve ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı tarafın iddialarını yazılı delillerle ispatlayamadığı, hatırlatılmasına rağmen davacı tarafça yemin teklif hakkının da kullanılmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu bonoda iki ayrı vade bulunmaktadır. Bonoda birden fazla vade bulunması halinde senet kambiyo senedi vasfını yitirir. Kaldı ki dava konusu senedin lehdarı davalı ... olmasına rağmen ilk cironun ... tarafından yapıldığı görülmektedir. Bu durumda ciro silsilesinde kopukluk olduğundan senedi takibe koyan davalı şirketin yetkili hamil olduğu kabul edilemez. Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.