3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8489 Karar No: 2019/17741 Karar Tarihi: 03.10.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/8489 Esas 2019/17741 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/8489 E. , 2019/17741 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığa verilen cezanın türüne ve miktarına göre, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesine göre reddine karar verilerek yapılan incelemede; 1) Müşteki hakkında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 05.08.2014 tarih ve 3702 sayılı raporunda “her iki orbitada ekimoz, üst sıra dişlerde en az 4 adet kırık, boyunda yaygın kızarıklık, göğüs ön kısımda kızarıklıklar, sırtta 10x2 cm lik laserasyon ve kızarıklık, sağ kol iç kısımda geniş ekimoz” bulunduğunun belirtildiği, hükme esas alınan kat’i nitelikteki İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 19.03.2015 tarih ve 6506 sayılı adli raporunda ise diş kırıklarına ve yumuşak doku lezyonlarına neden olan yaralanmasının kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının ve adli tıbbi uygulamada diş kırıklarının kemik kırığı olarak değerlendirilmediğinin bildirildiği ancak duyularından veya organlarından birinin işlevinin zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle; yaralanma bulgularına göre müştekinin geçici ve kesin raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakları ile en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilmek suretiyle, duyularından veya organlarından birinin işlevinin zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olup olmadığı hususunu da içerir şekilde, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor aldırılmasının ardından suç vasfının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, 2) Karar duruşmasında hazır bulunup kovuşturmanın genişletilmesi istemi reddedilen sanık müdafiine karar verileceği belirtilerek son savunması sorulmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 216. maddesine aykırı davranılması, Kabul ve uygulamaya göre; 3) Taraflar arasında yine sanığa ait iş yerinde öncesinde yaşanan ve yargılama konusu yapılan anlaşmazlıklar bulunduğu, suç tarihinde de bu meseleden doğan tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayda sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (¼ oranında) uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, 4) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak geçmişi, sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak sanık hakkında takdiri indirime ilişkin TCK"nin 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile uygulanmaması, 5) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 03.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.