Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/15949 Esas 2014/6225 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/15949
Karar No: 2014/6225
Karar Tarihi: 15.05.2014

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/15949 Esas 2014/6225 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2013/15949 E.  ,  2014/6225 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2012/6734
    Mahkemesi : Kartal 5. Asliye Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 03.11.2011
    Numarası : 2011/132 - 2011/656
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    Gerekçeli karar başlığında suç adının "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" yerine "iftira sonucu mağdurun hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırıma uğramasına neden olma" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
    1- İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı,
    Somut olayda, sanığın hız limitini aşarak araç kullanması nedeniyle polis tarafından durdurulduğunda aracın hareket ederek polis otosuna çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesi üzerine sanık hakkında alkollü vaziyette (0,92 promil) araç kullandığından bahisle işlem yapıldığı ve trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği ve görevlilere üzerine kendi fotoğrafı bulunan kardeşi Y.. K.." a ait nüfus cüzdanı fotokopisi ibraz ederek resmi belge düzenlenmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından eyleminin TCK"nın 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2- TCK"nın 267. maddesinin 7. fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 17.11.2011 tarih ve 2010/115-2011/154 sayılı kararıyla iptaline karar verilip söz konusu kararın 17.03.2012 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak hükümden sonra 17.03.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği ve iptal edilen fıkra ile ilgili yasal bir düzenlemenin de yapılmamış olması karşısında anılan fıkra uyarınca ceza tayin edilebilme olanağının ortadan kalktığı gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.