Esas No: 2022/776
Karar No: 2022/5162
Karar Tarihi: 21.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/776 Esas 2022/5162 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/776 E. , 2022/5162 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/776
Karar No : 2022/5162
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, mahkeme kararında bireysel değerlendirme yapılmadığı, ilk derece mahkemesince gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasaya aykırı olduğu, söz konusu KHK'nın Anayasa'nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü'nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu'nda onaylanmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisi olmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, OHAL KHK'sı ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin ölçülü olmadığı, terör örgütü ile irtibatlı olduğu iddiasının soyut olduğu, somut gerekçelerin gösterilmediği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasında bulunmanın hukuken mümkün olmadığı, davacının develete ait gizli bilgileri terör örgütüne aktardığı ve Devlete karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gösteren somut delillerin bulunmadığı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ByLock programını kullanmadığı, Bylock programını kullandığını ispata yarayacak User, Id bilgilerinin bulunmadığı, dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ByLock verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, Bylock programına ilişkin hard disk ve flaş bellek'in kendisine verilmesi ve savunma hakkı tanınması gerektiği, çekişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, Bylock'a ilişkin ana deliller (hard disk ve flaş bellek) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, Bylock programının suç olabilmesi için yazılan mesajların örgütsel faaliyet kapsamında ve suç teşkil eden içerikte olması gerektiği, haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiği, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacı tarafından verilen 25/11/2021 tarihli dilekçesinde adli yardım isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım istemi kabul edilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.