16. Hukuk Dairesi 2016/9525 E. , 2019/4430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...İlçesi Karahisar Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 128 parsel sayılı ve 1.613.310,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera olarak sınırlandırılmak suretiyle özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 1413 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ve adına kayıtlı 105 ada 84 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 128 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporuna ekli kroki de (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 233,12 metrekarelik kısmının tapusunun (sicil kaydının) iptali ile, davacı ... adına tapuda ...İlçesi, Karahisar Köyü, Fertik Mevkii kayıtlı 105 ada 84 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmadığı gibi taşınmazın niteliğini ve kullanım süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen ve davacı tarafından sürdürüldüğü iddia edilen zilyetliğin başlangıcı ve süresi konusunda ziraatçı bilirkişinin yetersiz raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 stereoskopik hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, komşu köylerden; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişilerinin tamamı, 3 kişilik ziraat bilirkişisi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahkeme hakiminin taşınmaza ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişilerinden taşınmazın öncesinin mera niteliğinde olup olmadığını, taşınmazın bütünlüğünü bozup bozmadığını, bu bölümün toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve dava konusu taşınmaz bölümünün diğer bölümünden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere dayalı taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, hava ve uydu fotoğraflarının keşifte uygulanması suretiyle bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olmadığı anlaşılması halinde taşınmaz üzerine sadece havuz yapılmasının Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesi gereği iktisap koşullarını sağlamayacağı gibi taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde de meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.