16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3022 Karar No: 2020/5076 Karar Tarihi: 19.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3022 Esas 2020/5076 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 2020/3022 E. ve 2020/5076 K. numaralı davada, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan cezalandırılmasına hükmetti. Sanığın temyiz başvurusu ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildi. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi. Sanığın duruşmalı inceleme istemi, savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından takdiren reddedildi. Mahkeme, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapıldığını ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini belirledi. Sanığın eylemleri kanunda öngörülen suç tipine uyduğu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği anlaşıldığından temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şu şekilde: 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2020/3022 E. , 2020/5076 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.06.2019 tarih ve 2018/172 - 2019/173 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanığın duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.