1. Ceza Dairesi 2016/1909 E. , 2017/1883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : TCK"nun 81/1, 35/2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in, mağdur ..."a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, meşru savunma hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
a- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ..."nın, 5 bıçak darbesiyle mağdura vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, ince bağırsakta, karaciğerde laserasyona hayati tehlike geçirmesine sebebiyet verecek şekilde yaraladığı, sonrasında tanık..."yi aradığı, acilen gelmesi gerektiğini söylediği, tanığın mağdura ait araç ile mağduru hastaneye götürülmesini sağladığı ve bu şekilde ölüm sonucunun gerçekleşmesinin önlendiği olayda;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sanık icra hareketini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini önlediğinden, eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK.nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü göz önünde tutularak, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı hususları birlikte dikkate alınarak, TCK.nun 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi suretiyle kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan karar verilmesi,
b- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin nazara alınması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 23/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
23/05/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."nın yokluğunda 25/05/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.