Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7421
Karar No: 2016/110
Karar Tarihi: 14.01.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7421 Esas 2016/110 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/7421 E.  ,  2016/110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar ile birleşen davada taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı vekili, davalı yüklenici ... ile aralarında yapılan sözleşme uyarınca 6 no"lu daireyi 750,00 TL bedel ödeyerek satın aldığını, taşınmazın ön cephe balkon kapı ve camları ile arka cephe kapı ve camlarının yüklenici firma tarafından tamamlanmadığını ileri sürerek, 6 no"lu dairenin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı ... vekili, yüklenici müvekkilinden alacağı kalmadığından davacının yüklenicinin halefi olarak talep hakkı olmadığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1997/60 D.iş dosyasında sözleşmede belirlenen şartlara nazaran inşaatın tamamlanma oranının %85 olduğunun tespit edildiğini, inşaatın tamamen bitirilmesi halinde alacağı bağımsız bölümlere nazaran şuan aldığı bağımsız bölümlerin inşaatın bitirilme oranından daha fazla olduğunu, bitirilme oranına göre bir daire fazla aldığını, binanın sigorta borçlarının, ... ve belediye borçlarının da yükleniciye ait olduğunu ancak yapılan tespitte bunların dikkate alınmadığını, yüklenicinin sözleşmeyi feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Asıl davada davalı ... mirasçıları vekili, müvekkilleri murisinin inşaatı tamamladığını, davacının murise dava konusu taşınmazla ilgili hiçbir ödeme yapmadığını, aralarında sözleşme olduğuna da inanmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının adi yazılı belgenin aslını ibraz edemediği, BK"nın 162 vd. maddeleri uyarınca alacağın temlikinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması gerektiği, buradaki şekil şartının ispat şartı değil geçerlilik şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 14.Hukuk Dairesi"nin 26.01.2006 tarih ve 2005/10151 Esas, 2006/351 Karar sayılı ilamıyla; davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda aynı gerekçelerle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 22.05.2007 tarih ve 4802 E., 6063 K. sayılı ilamıyla; davada başlangıçta yüklenicinin duruşmalara katılarak savunmada bulunmadığı, ölümünden sonra davaya katılmaları sağlanan mirasçıların ise, miras bırakanlarının davacıya satış yaptığına inanmadıklarını, aynı bağımsız bölümün başkalarına da satıldığını savundukları, yüklenici mirasçılarının davacının dayandığı fotokopi satış senedindeki miras bırakanlarının imzasına veya fotokopi belge metnine karşı yönelttikleri bir itirazları olmadığı, satış işlemine soyut nedenlerle karşı çıktıkları, böyle olunca davalı yüklenicinin imzasını taşıyan ve metnine itiraz edilmeyen davacının dayandığı fotokopi senedin usul hukuku açısından yazılı belge olarak kabul edilmesi gerektiği, mahkemece imza ve içeriğinde çekişme çıkmayan fotokopi senet aslının davacıdan ısrarla istenmesinin gereksiz bir işlem olduğu, davacı, temellük ettiği hakkı yazılı delille kanıtladığından çekişmenin esasının incelenerek bir hükme bağlanması yerine davanın yazılı bazı gerekçelerle reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.
    Birleşen davada davacılar vekili, müvekkilleri murisinin davalı arsa maliki ile yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 12 adet yapılacak bağımsız bölümden sekiz tanesinin yükleniciye ait olacağını, ilave bağımsız bölüm yapıldığında ise yapılacak dairelerin 3/4"ünün yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, binada 16 daire olduğundan yükleniciye 11 daire düşmesi gerektiğini, murisin sözleşmeye uygun olarak inşaatı tamamlamasına rağmen davalının sözleşmeyi feshettiğinden bahisle yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümleri vermediğini, yüklenici ..."ın 17.04.2001 tarihinde vefat ettiğini, 3. bir şahsın 6 no"lu bağımsız bölümü talep etmesi üzerine bu bölümün de murise düştüğünün anlaşıldığını ileri sürerek, 6 no"lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı ... vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 14.12.1996 tarihinde ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin feshedildiğini, yüklenicinin işi terkedip gittiğini, aktin ifa oranına göre haketmediği halde bir dairenin fazladan verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, birleşen davada 03.09.1997 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, feshin tebliğinden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 27.03.2007 tarih ve 747 E., 1901 K. sayılı ilamıyla; davacıların murisi ile davalı arasında imzalanmış 13.10.1995 tarih ... yevmiye nolu sözleşme biçimine uygun düzenlenmiş olup geçerli olduğu, davalının savunmasına göre eser sözleşmesinin ifa ile sonuçlanmadığı, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri tapuda pay devrini de içerdiğinden taraflardan birisinin karşı çıkması halinde tek taraflı irade beyanıyla feshedilmesinin mümkün olmadığı, davalı 03.09.1997 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini bildirmiş ise de davacıların murisi olan yüklenicinin feshe muvafakat ettiği, yani fesih iradelerinin birleştiğini veya mahkeme kararıyla sözleşmenin feshedildiğini ileri sürüp kanıtlamadığı, bu nedenle sözleşmenin halen geçerli ve ayakta olduğu, BK’nın 128. maddesine göre zamanaşımı süresinin henüz işlemeye başlamadığı, bu durumda, zamanaşımı def’inin reddiyle tarafların delilleri toplanıp, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, dosyanın 2008/121 E. Sayılı asıl dava dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl davada davalılar vekili ile birleşen davada taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 17.07.2011 tarih ve 2851 E., 4545 K. sayılı ilamıyla; somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 sayılı yasa uygulanarak Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacının sözleşme gereğince yükleniciye verilmesi gereken ve temlik aldığı hakka ilişkin edimin yerine getirilmesini isteyebilmesi için yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini yerine getirmiş olması gerektiği, bu durumda arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen sözleşme gereğince yapılan işlerin ve eksik iş bedelinin tespiti gerektiği, 2007/60 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte işin tamamlanma oranının %85, eksik iş bedelinin 2.850,00 TL olduğunun tespit edildiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye ait olacak dairelerin 1, 2, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 14, 15, 16 nolu daireler olduğu, 23.02.1998 tarihli tapu kaydının incelenmesinde yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan 5, 6, 9, 10 no"lu bağımsız bölümlerde ... lehine kat irtifakı kurulduğu, 9 no"lu bağımsız bölümün ... tarafından 11.10.2001 tarihinde 2.500,00 TL bedelle satıldığı, yine 5 no"lu bağımsız bölümün ise 04.05.2001 tarihinde 2.500,00 TL bedelle sattığı, yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerden 9 ve 5 no"lu bağımsız bölümlerin satışının arsa sahibi davalı ... tarafından dava ve tespit tarihinden sonra yapıldığı, satış bedellerinin sözleşme gereği yapılması gereken eksik iş bedelinin aştığı, asıl davada davacı ..."e karşı yüklenicinin eksik iş bedelinin bulunduğu itirazının ileri sürülemeyeceği, davalı ..."dan taşınmazın mülkiyetinin devrini talep edebilme koşullarının tamamlandığı gerekçesiyle, asıl dava yönünden davanın kabulü ile 6 bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleşen dosyada ise yüklenici mirasçıları olan davacıların mülkiyetini talep ettiği 6 nolu dairenin miras bırakan yüklenici tarafından ..."e temlik edildiği gerekçesiyle, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalılar ile birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Asıl davada davalılar vekillerinin temyiz istemleri yönünden;
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı ... mirasçıları vekilinin tüm, asıl davada davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Taraflar arasında yapılan 13.10.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye düşmesi gereken 5 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerin davalı arsa maliki tarafından dava dışı üçüncü kişilere satıldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlık yükleniciye kalması gereken 6 numaralı bağımsız bölümü yüklenicinin hak edip etmediği ve dava dışı üçüncü şahıslara satılan 5 ve 9 numaralı bağımsız bölüm bedellerinin eksik kalan imalat bedelini karşılayıp karşılamadığı noktasında toplanmaktadır.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak davalı arsa malikinin 1997 yılında yaptırdığı tespite göre noksan iş olarak kalan %15"lik bölümü bu tarih itibariyle dava dışı üçüncü şahıslara satılmış olan 5 ve 9 numaralı bağımsız bölümler bedelini karşılayıp karşılamadığı, bu hesaplama yapılırken sözleşme uyarınca yüklenicinin ödemesi gereken diğer masraflar da birlikte değerlendirilerek hesap yapılıp, karşıladığı takdirde asıl dava yönünden şimdiki gibi yazılı şekilde karar verilmesi, karşılamadığının tespiti halinde ise hesaplanan eksik kalan bölümün depo ettirilmesi ve BK"nın 81. maddesinde düzenlenen birlikte ifa kuralı da dikkate alınıp yukarıda belirtilen eksiklikler yönünden bilirkişiden açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-Bozma nedenine göre, birleşen davada taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... mirasçıları vekilinin tüm, asıl davada davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davalı ... mirasçılarından alınmasına, asıl ve birleşen davada davalı ..."dan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi