23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5686 Karar No: 2016/1501 Karar Tarihi: 17.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5686 Esas 2016/1501 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/5686 E. , 2016/1501 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53, 58. maddeleri gereği 1 yıl hapis ve 7.300 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın olay günü mağdurun işyerine cep telefonu kılıfı satın almak amacıyla gelmiş gibi yapıp beğendiği cep telefonu kılıfının 15 TL bedelini ödeme bahanesiyle 100 TL’lik banknotu cebinden çıkardığı ancak mağdur ...’nun bir anlık dalgınlığından yararlanarak bazı sorular sorarak ve cebinden 5 TL daha çıkarıp bozuk para olduğunu belirterek 100 TL’lik banknotu vermiş gibi gösterip vermeyerek, para üstü olarak 90 TL para aldığı ve oradan ayrıldığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 365 gün olarak tayin edilmesi, 2- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "365 GÜN" ve "7.300 TL" ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi; yine, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.