Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/12184 Esas 2016/6984 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12184
Karar No: 2016/6984
Karar Tarihi: 28.11.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/12184 Esas 2016/6984 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kira sözleşmesine dayanarak icra takibi başlatarak tahliye talebinde bulunmuş ancak davalı bu talebe itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiştir. Ancak davalı vekili, ödeme emrinin Tebligat Kanunu'na uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hukuken geçerli bir şekilde temerrüde düşürülmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacının farklı adresler göstermesi nedeniyle usulüne uygun takip ve temerrütten bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak temyiz dilekçesi doğrultusunda kiralananın adresi ile dava dilekçesinde tahliyesi istenilen adresin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Kararın bozulması için HUMK'nın 428 ve İİK'nın 366. maddeleri uyarınca hareket edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2015/12184 E.  ,  2016/6984 K.

    "İçtihat Metni"



    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı alacaklı 15.04.2006 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 02.10.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2014 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ayları kira bedeli toplamı olan 4.000,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı kiracıya 11.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, icra dosyasında ödeme emrinin Tebligat Kanunu"na uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hukuken geçerli bir şekilde temerrüde düşürülmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tahliyesi talep edilen taşınmazın adresinin kira sözleşmesinde, takip talebinde ve dava dilekçesinde farklı gösterilmiş oluşu nazara alınarak, usulüne uygun takip ve temerrütten bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Her ne kadar kira sözleşmesine konu kiralananın adresi ile dava dilekçesinde tahliyesi istenilen adres farklı ise de, mahkemece davacının temyiz dilekçesi doğrultusunda kiralananın adresi ile dava dilekçesinde tahliyesi istenilen adresin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.