Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/10-1479
Karar No: 2013/815

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/10-1479 Esas 2013/815 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/10-1479 E.  ,  2013/815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 08/12/2011
    NUMARASI : 2011/934-2011/896

    Taraflar arasındaki “sağlık giderinden kaynaklanan alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Diyarbakır 2. İş Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.04.2009 gün ve 2007/109 E. 2009/140 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 02.06.2011 gün ve 2009/11720 E. 2011/8190 K. sayılı ilamı ile;
    (…Somut olayda, davacının, 2006 yılında ateşli silahla yaralanması sonucu kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinden Ankara İbni Sina Hastanesine ambulans uçakla sevkedildiği, Mahkemece, Dicle Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ve başhekim tarafından onaylanan “Ankara Üniversitesi İbni Sina Tıp Fakültesi Reanimasyon kliniğine ambulans uçak ile sevki uygundur” şeklindeki rapora istinaden; Sağlık Bakanlığı 2007 yılı Hava ve Deniz Ambulansları Ücret Tespit Komisyonu kararında belirlenen fiyat üzerinden İstanbul-Diyarbakır 2 saat, Diyarbakır Ankara 1.25 saat, Ankara-İstanbul arası 1 saat olmak üzere toplam 4:25 saat uçuş süresine ilişkin olarak hesaplanan 18.240,82 TL’nin davalı Kurumdan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
    1479 sayılı Yasa"ya 3235 sayılı Yasa ile eklenen hükümlerle sigortalılar ve yakınlarına sağlık yardımı yapılması hükme bağlanmıştır. Anılan Yasa"nın Ek 13. maddesi ile, Sağlık Yardımlarının kapsamı, tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme giderlerinin sağlanması olarak belirlenmiştir. Yasa"nın Ek 11. maddesinde ise; sağlık hizmetlerinin, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, SSK, mahalli idareler, üniversiteler ile KİT"lere bağlı sağlık tesisleri ile diğer sağlık tesislerinden satın alınmak suretiyle yürütülmesi kabul edilmiş olup, özel ambulans uçak ücretinin karşılanıp karşılanmayacağına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
    29/4/2006 tarih ve 26153 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2006 yılı Bütçe Uygulama Talimatı"nın Yol Masrafı ve Gündelikler başlıklı 2.4 maddesinde ise; “….Ancak, sağlık kurumunca hastanın memuriyet mahalli dışına sevk işlemi sırasında ilgili hekim tarafından, hastalığın ne olduğu, mutat taşıt ile seyahat edememe ve ambulans veya uygun görülen herhangi bir taşıtla gitmesinin gerekçelerini belirten ayrı bir rapor düzenlenmesi ve bu raporun başhekim tarafından da onaylanması halinde ambulans ücreti veya uygun görülen taşıt bedeli ilgilinin kurumunca ödenecektir.” hükmü yer almaktadır.
    Öte yandan, 31/12/2008 tarih ve 27097 sayılı Resmi Gazete"de yer alan 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"in Mutat taşıt dışı araç ile nakile ilişkin yol giderlerinin ödenmesi başlıklı 22.2.1 maddesinde ise; “... Hava ambulans ücretleri sadece SUT’un “Organ ve doku nakli tedavileri” başlıklı (18) numaralı maddesi kapsamında sağlanan sağlık hizmetleri için ödenir. Organın/ dokunun naklin yapılacağı sağlık kurumuna, hava ambulansı dışında ki özel hava taşıtı ile getirilmesi halinde gidiş-dönüş yol giderleri hava ambulansı için belirlenen tutarlar esas alınarak ödenir. ...” düzenlemesine yer verilmiştir.
    2006 yılı Bütçe uygulama talimatında yer alan “uygun görülen taşıt” ibaresinin, 2008 ve müteakip yıllarda çıkarılan sağlık uygulama tebliğlerinde yer alan “ hava ambulans ücretlerinin sadece Sağlık Uygulama Tebliğinin organ ve doku nakli tedavileri kapsamında sağlanan sağlık hizmetleri için ödeneceğine” ilişkin hükümleri içerdiği dikkate alındığında hava ambulans uçak ücretini kapsamayacağı açıktır.
    Ayrıca, Mahkemece hükme esas alınan sağlık kurulu raporunda “17/5/2006 tarihinde ateşli silah yaralanması nedeniyle kliniğe başvuran M. H.’in 24/5/2006 tarihinde Ankara Üniversitesi İbni Sina Tıp Fakültesi Reanimasyon kliniğine ambulans uçak ile sevki uygundur” denilmekte olup, yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre davacının sevkinin zorunlu olup olmadığı, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedavi için gerekli imkanların bulunup bulunmadığı, sevki zorunlu olduğu halde bu sevkin kara ambulansıyla gerçekleştirilmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmamış olduğundan, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili olgular ışığında Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre, sevkin zorunlu olup olmadığına ilişkin gerekli araştırmayı yapmak, gerekirse uzman bilirkişi kurulundan rapor almak, sevkin zorunlu olduğu kanaatine varılırsa, usulünce kara ambulans ücretini belirlemek ve hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


       
                       HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, ambulans uçak yol giderinin tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, Bağ-Kur iştirakçisi olduğunu, 17.05.2006 tarihinde ateşli silah yaralanması nedeniyle kaldırıldığı hastanede 23.05.2006 tarihine kadar yoğun bakımda koma halinde kaldığını ve tedavisi için en uygun yer olan Ankara Üniversitesi İbni Sina Tıp Fakültesi Reanimasyon kliniğine ambulans uçak ile sevkinin yapıldığını, doktorların sevke ambulans uçak şartı ile izin verdiklerini, ambulans uçağa davacı tarafından 25.600.000 TL ödemede bulunulduğunu, Kurum sözlü olarak bu masrafın ödenmeyeceğini bildirdiğinden, bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, davacının yaşamının devam etmesi için gerekli olan bu ihtiyacının karşılanmasının en temel hakkı olduğunu belirterek, davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
    Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (Devredilen Bağ-Kur) vekili cevap dilekçesinde özetle; 1479 sayılı Kanun ile Sağlık Yardımları Yönetmeliğinde belirtilen sağlık yardımları kapsamında ambulans ücretlerinin yer almadığını, Kurum ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılan Sağlık Hizmetleri Protokolünün 3. maddesinde, sigortalı ve haksahiplerinin bulundukları basamağa göre kurum yönetim kurulunca tespit edilen ve sağlık karnelerinde gösterilen yatak sınıflarından daha üst bir üst sınıfta yatmak istedikleri takdirde ücret farkını kendilerinin ödeyeceğinin, refakatçı, ambulans ve yol ücretlerinin kurum tarafından ödenmeyeceği hükmünün yer aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, 2006 yılı Bütçe Uygulama Talimatında ambulans ücreti ile uygun görülen taşıt ücretinin ödeneceğinin öngörüldüğü gerekçesiyle, Ambulans ile Özel Ambulans Servisleri ve Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca bildirilen rayiç bedele göre, uçuş saati karşılığı miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı SGK vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece; dosyada mevcut rapor uyarınca hastanın bulunduğu yerdeki tedavi veya kara ambulansı ile sevk imkanlarının araştırılmasına gerek olmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulüne dair kararda direnilmiştir.
    Direnme kararı davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, ambulans uçak ücretinin, 1479 sayılı Kanun kapsamında hastalık sigortası hükümleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere, 1479 sayılı Kanuna 3235 sayılı Kanun ile eklenen hükümlerle, sigortalılar ve yakınlarına sağlık yardımı yapılması hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun’un Ek 13. maddesi ile, sağlık yardımlarının kapsamı; tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme giderlerinin sağlanması olarak belirlenmiştir.
    Kanun’un Ek 11. maddesinde ise; sağlık hizmetlerinin, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, SSK, mahalli idareler, üniversiteler ile KİT"lere bağlı sağlık tesisleri ile diğer sağlık tesislerinden satın alınmak suretiyle yürütülmesi kabul edilmiştir.
    Bu düzenleme uyarınca, 2006 yılı Bütçe Uygulama Talimatı"nın Yol Masrafı ve Gündelikler başlıklı 2.4 maddesinde; “…Ancak, sağlık kurumunca hastanın memuriyet mahalli dışına sevk işlemi sırasında ilgili hekim tarafından, hastalığın ne olduğu, mutat taşıt ile seyahat edememe ve ambulans veya uygun görülen herhangi bir taşıtla gitmesinin gerekçelerini belirten ayrı bir rapor düzenlenmesi ve bu raporun başhekim tarafından da onaylanması halinde, ambulans ücreti veya uygun görülen taşıt bedeli ilgilinin kurumunca ödenecektir” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre, sevke esas raporda; ilgili hekim tarafından, hastalığın ne olduğu, mutat taşıt ile seyahat edememe ve ambulans veya uygun görülen herhangi bir taşıtla gitmesinin gerekçelerinin yer alması zorunlu olup, ancak anılan açıklama ve gerekleri taşıyan bir raporun varlığı halinde ambulans ücreti veya uygun görülen bir taşıt bedelinin ödenmesi mümkündür.
    Somut uyuşmazlık bu kapsamda incelendiğinde, davacı hakkında düzenlenen Sağlık Kurulu Raporunun; “Ambulans uçakla sevki uygundur” değerlendirmesinin açık olmaması ve mutat taşıt ile seyahat edememe ile kara ambulansının tercih edilmemesine ilişkin sebepleri içermemesi nedeniyle, usulünce uygun düzenlenmediği açık olup, yetersiz raporun hükme esas alınması mümkün değildir.
    Öte yandan, 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"in “Mutat taşıt dışı araç ile nakile ilişkin yol giderlerinin ödenmesi” başlıklı 22.2.1 maddesinde; “... Hava ambulans ücretleri sadece SUT’un “Organ ve doku nakli tedavileri” başlıklı (18) numaralı maddesi kapsamında sağlanan sağlık hizmetleri için ödenir. Organın/ dokunun naklin yapılacağı sağlık kurumuna, hava ambulansı dışında ki özel hava taşıtı ile getirilmesi halinde gidiş-dönüş yol giderleri hava ambulansı için belirlenen tutarlar esas alınarak ödenir. ...” düzenlemesi ile “uygun görülen taşıt” kavramına açıklık getirilerek, hava ambulansının ancak organ veya doku nakli sırasında kullanımının mümkün olduğu belirtilmiştir.
    Buna göre, 2006 yılı Bütçe Uygulama Talimatında yer alan “uygun görülen taşıt” ibaresinin, 2008 ve müteakip yıllarda çıkarılan sağlık uygulama tebliğlerinde yer alan “hava ambulans ücretlerinin sadece Sağlık Uygulama Tebliğinin organ ve doku nakli tedavileri kapsamında sağlanan sağlık hizmetleri için ödeneceğine” ilişkin hükümleri dikkate alındığında, ambulans uçak ücretini kapsamayacağı açıktır.
    Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce, uygun görülen taşıt ifadesinin hava ambulansını da kapsadığı, 2008 yılındaki düzenlemede yer alan kısıtlayıcı hükmün somut uyuşmazlıkta uygulanamayacağı görüşü dile getirilmiş ise de, bu görüşler 2006 yılı Bütçe Uygulama Talimatının 29. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle çoğunluk tarafından kabul edilmemiştir.
    Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, somut uyuşmazlık yönünden, 23.05.2006 tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanun’da özel ambulans uçak ücretinin karşılanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Ne var ki, kişinin tedavisi sırasında sevkinin gerekmesi halinde, ilgili hekim tarafından, hastalığın ne olduğu, mutat taşıt ile seyahat edememe ve ambulans veya uygun görülen herhangi bir taşıtla gitmesinin gerekçelerini belirten ayrı bir rapor düzenlenmesi ve bu raporun başhekim tarafından da onaylanması halinde ambulans ücreti veya uygun görülen taşıt bedeli ilgilinin kurumunca ödeneceğine dair hüküm karşısında, Mahkemece; yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre, sevkin zorunlu olup olmadığına ilişkin gerekli araştırma yapılarak, uzman bilirkişilerden, anılan açıklamaların yer aldığı bir rapor alınmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sevkin zorunlu olduğu kanaatine varılırsa, usulünce kara ambulans ücretini belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı SGK vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/3. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2013 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.


     
     

     
     
     

     


     

     
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi