Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/369
Karar No: 2019/7529

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/369 Esas 2019/7529 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/369 E.  ,  2019/7529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/10/2017 tarih ve 2014/523 E- 2017/408 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 04/10/2018 tarih ve 2018/303 E- 2018/1014 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin "SPECK" ibaresinin marka olarak tescili için TPMK"ya yaptığı başvurunun, davalının 155682 sayılı “SPECK” ibareli markasına dayalı itirazı üzerine reddedildiğini, müvekkili şirketin merkezinin Almanya’da bulunduğunu, 1909 yılından beri pompa ve pompalama araçları üreten köklü bir firma olduğunu, müvekkilinin markayı 1909 yılından beri kullanan, yaratan ve meşhur hale getiren, marka üzerindeki gerçek ve öncelikli hak sahibi olan şirket olduğunu, davalı şirketin dava konusu 155682 sayılı “SPECK” markasını, 7. sınıfta tescilli olduğu mallar için, 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi uyarınca kullanması zorunluluğu bulunmasına rağmen, haklı bir neden olmaksızın, 5 yıl boyunca işlevine uygun, ciddi bir şekilde kullanmadığını, bu nedenle markanın iptalinin gerektiğini ileri sürerek, 155682 sayılı “SPECK” markasının tümüyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 19/10/2016 tarihli dilekçesi ile davayı kısmen ıslah ederek, dava konusu ibare üzerinde gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek davalı markasının 556 sayılı KHK"nın 7/1-b, 8/1-b 8/3, 8/5, 35, 42/1-b maddeleri uyarınca da hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davalarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, bu yönden davanın reddinin gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, gerçek hak sahipliğinin bu davanın konusu olmadığını, müvekkilinin söz konusu ibare üzerinde hak sahibi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 556 sayılı KHK"nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 14/12/2016 tarih ve 2016/148 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, her ne kadar 10 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Kanun"un 9. maddesinde benzer düzenleme yapılmış ise de bu Kanun"un Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı 06 Ocak 2017 tarihinden 4 gün sonra yürürlüğe girdiği, kanunların geriye yürümezliği, davanın da açıldığı tarihteki şartlara göre karar verileceği genel kurallarından hareketle 6 Ocak 2017 tarihinden sonra hukuksal boşluk oluştuğundan davanın hukuki dayanağı kalmadığı, dolayısıyla kullanmama nedenine dayalı davanın reddinin gerektiği, hükümsüzlük davası yönünden ise dava konusu markanın 15.08.1995 tarihinde tescil edildiği, 556 sayılı KHK"nın 42. maddesine göre hükümsüzlük istemli davaların 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılabileceği, davacının ıslah talebinin bu tarihten yaklaşık 21 yıl sonra yapıldığı ve hak düşürücü sürenin dolduğu, her ne kadar aynı maddede kötüniyet halinde bu süre öngörülmemiş ise de davalı markasının davacı markasından önce tescil edilmesi ve kullanılması, ayrıca "şekil+SPECK" ibareli markanın Türkiye’deki tescilinin yanı sıra, davalı adına Almanya, Rusya, Belarus gibi ülkelerde de tescilli olması ile davalının kardeş şirketi olduğu anlaşılan Pumpenfabrik Hilpoltstein GmbH adına Almanya’da 1970 yılından beri tescilli bulunması karşısında davalının kötüniyetli olduğunun söylenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin kullanmama nedeniyle marka iptali davasının yasal dayanağının kalmadığı ve hükümsüzlük davasının reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik olmadığı, davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu kabul edilse dahi marka tescilinden yaklaşık 21 yıl sonra işbu hükümsüzlük davasının açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu, emsal kararlara göre marka tescilinin kötü niyetli olduğu hallerde dahi sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğranmasının mümkün bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi