Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7026
Karar No: 2016/95
Karar Tarihi: 13.01.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7026 Esas 2016/95 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/7026 E.  ,  2016/95 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 09.10.2012 tarih ve 2010/300 E., 2012/314 K. sayılı ilamı ile, .... A.Ş."nin iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin ..... İcra ve İflas Müdürlüğü"nün 2013/3 İflas sayılı dosyasından yürütüldüğünü, iflas idaresi tarafından düzenlenen 09.07.2013 tarihli sıra cetvelinin 22.07.2013 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, 05.07.2013 tarihli sıra cetveli ile alacağın 7.785.063,28 TL"sinin kabul edildiğini, 2.646.921,52 TL"lik kısmının ise “herhangi bir temerrüt ihtarı ve takip mevcut olmadığı” gerekçesi ile işlemiş faiz yönünden reddedildiğini, alacağın kesinleştiğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisi ve satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, TTK"nın 94 ve 95. maddeleri gereğince ihtara gerek bulunmadığını, faiz talep edilmesinin temerrüt veya takip yapılması koşuluna bağlı olmadığını, TTK"nın 1530/3. maddesinde de belirtildiği üzere faize hak kazanabilmek için sözleşmede hüküm bulunmasına gerek bulunmadığını ileri sürerek, haksız olarak reddedilen 2.646.921,52 TL"sinin davalı iflas masasına(sıra cetveline) kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının işlemiş faiz talebinin reddi işleminin hukuka aykırı olmadığını, olayda TTK"nın 1530. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, İİK"nın 195. maddesinin savunmayı desteklediğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; TTK"nın 1530. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmesine rağmen, borçlunun gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller hariç borcunu sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde yerine getirmemesi halinde, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği ve şart edilmemiş olsa bile bu faize hak kazanacağının belirtildiği, taraflar arasındaki mal tedarik ilişkisinin 30.11.2009 tarihine kadar devam ettiği ve bu tarihten sonra herhangi bir hareketin gerçekleşmediği, TTK"nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"un 2/1,a madde hükmü uyarınca TTK"nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise bu kanun hükümleri uygulanacağı, 6102 sayılı TTK"nın 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi de dikkate alındığında TTK"nın 1530.maddesinin 2008 ve 2009 yılları için taraflar arasında oluşan alacak borç ilişkisinde uygulanma imkanı dava konusu olay açısından TTK"nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için mümkün gözükmediği, bununla birlikte, 6102 sayılı TTK"nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce oluşan para borçlarında temerrüt halinde TBK"nın hükümleri uygulama alanı bulacağı, dolayısıyla temerrüt faizinin talebi için kural olarak temerrüt ihtarı gerekli olduğu, TBK"nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"un 1/c.2. madde hükmüne göre "ancak TBK"nın yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye TBK hükümlerine tabidir" hükmü dikkate alındığında olayda 01.07.2012 tarihinden iflasın açılma tarihi 19.10.2012 tarihine kadar olan süre için TTK"nın 1530. madde hükmünün uygulanması gerekeceği, eşdeyişle, olayda ticari işletmeler arasında gerçekleşen bir ticari işlem söz konusu olduğu için ticari işletmeler arasındaki mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları ve özellikle temerrüt faizi hakkında TTK"nın hükümleri uygulanacağı, bu çerçevede 01.07.2012 ile 09.10.2012 tarihleri arasındaki dönem için davacının 7.785.063,28 TL asıl alacağı yönünden gerçekleşen temerrüt faizi tutarının 383.846,86 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının 383.846,86 TL temerrüt faizi alacağının, müflis .....A.Ş. iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava temerrüt faizi alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut akdi ilişkiye göre 7785.063,00 TL asıl alacağın olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Keza, taraflar arasında usulüne uygun şekilde yapılmış bir cari hesap sözleşmesinin varlığı ve buna göre davacı yana faiz ödemesi yapıldığı ileri sürülüp kanıtlanmış değildir. Bunun dışında asıl alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun TBK"nın 117.(BK"nın 101.) maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi gerekir. TTK"nın 1530. maddesinde de bu esastan ayrılmamak suretiyle taraflar arasındaki sözleşmede varsa öngörülen tarihte veya sürede borcun ödenmemesi halinde temerrüt durumunun oluşacağı öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta ise izah edilen şekilde borçlu müflisin iflas tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir kanıt ibraz edilememiştir. Bu durumda, davanın reddi yerine TTK"nın 1530. maddesine yanlış anlam verilerek yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi