Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/4-1488
Karar No: 2013/809
Karar Tarihi: 31.05.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/4-1488 Esas 2013/809 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/4-1488 E.  ,  2013/809 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/05/2012
    NUMARASI : 2012/111 E-2012/143 K.

    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davanın reddine 13.05.2010 gün ve 2007/231 E-2010/146 K.sayılı kararın incelenmesi davacı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü vekili ile davalı E. Ö.vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi"nin 16.01.2012 gün ve 2010/12504 E-2012/207 K. Sayılı ilamı ile;
    (...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılardan E. Ö. ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı idareye ait yüzme havuzunda hayatını kaybeden kişinin yakınları tarafından tazminat davası açılmış, davacı tarafından hükmolunan miktar ödenmiştir. Bu dava ile, olayda kusurları olan personelden ödenen miktar rücuen talep edilmektedir.
    Bir kısım davalılar zamanaşımı savunmasında bulunmuş, mahkemece, davalılardan Sebahattin Uzun hakkındaki davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
    Davacı idarenin tazminata mahkum olduğu Trabzon İdare Mahkemesi kararı 02/03/2007 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava 14/11/2007 tarihinde açılmıştır. Şu durum karşısında ödeme daha önceki bir tarihte olsa bile, davacının sorumluluğu ve zarar miktarı 02/03/2007 tarihinde kesinleşmiş olduğundan ve dava bu günden başlayarak bir yıllık süre içinde açılmış bulunduğundan zamanaşımı def"inin reddi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden davanın zamanaşımından reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davalılardan E. Ö."in diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı, hizmet kusuru nedeniyle ödediği tüm tazminat miktarını davalılardan rücuen istemiştir. Mahkemece kusurları oranında davalılardan tahsile karar verilmiştir.
    Olayda davalı E.Ö. kusuru oranında sorumlu olsa da, idarenin de personeli yeterince eğitmemek ve kazanın olmaması için ciddi önlemler almamakla kusuru bulunmaktadır. Davacı idarenin bu hizmet kusuru gözetilerek hükmolunacak tazminat miktarından uygun bir indirim yapılması gerekir. Mahkemece bu yönün gözardı edilerek karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davacı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü vekili.
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili tarafından işletilen Trabzon Mehmet Akif Ersoy kapalı yüzme havuzunda, 10.02.2001 tarihinde Emre Burgucu"nun boğularak ölmesi nedeniyle mirasçıları tarafından müvekkili aleyhine Trabzon İdare Mahkemesi"nin 2001/529 esas sayılı dosyası ile tam yargı davası açıldığını, anılan mahkemenin 23.10.2002 tarihli kararı ile olayın müvekkili idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı kabul edilerek, maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum ettiğini ve kararın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğini; ayrıca davalılar hakkında Trabzon 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nde açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda davalıların kusurlu olduklarının hükme bağlanıp, kusur oranları yönüyle yerel mahkeme kararının kesinleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkili idarenin Emre Burgucu mirasçılarına tazminat ödemesine sebebiyet veren davalıların kusurları oranında 32.525,46 TL tazminatın icra dosyasına yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı S. U.vekili cevabında, davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle öncelikle esasa girilmeden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalılar E. Ö.ile B.Ç. cevaplarında, meydana gelen ölüm olayında kusurlarının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemişlerdir.
    Davalı E.K."na dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece, davalı B. Ç. aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden, S. U. aleyhine açılan davanın ise, zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar E.Ö.r ve E. K.hakkında açılan davanın kabulü ile, kusurları oranında olmak üzere 12.197,04 TL"nın davalı E. Ö."den, 8.136,36 TL"nın davalı E. K."dan 20.10.2004 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
    Karar davacı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü vekili ile davalı E. Ö. vekilinin temyizleri üzerine, Özel Daire"ce sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, ikinci bentte davacı idare yararına, üçüncü bentte ise, davalı E.Ö. yararına yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, bozma ilamının üçüncü bendine davalı E.Ö.yönünden uyulmasına, ancak ikinci bendi yönünden ise, davalı S. U. yararına “davacı kurumun ödeme tarihinden itibaren iki (2) yıl içinde dava açması gerekirken, ödeme tarihinden itibaren isteyebileceği alacağı bu sürede talep etmediği, davalı Sebahattin"in zamanaşımı def"inin kabulü gerektiği” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
    Hükmü temyize, davacı idare vekili getirmiştir.
    I-Davalı S. U. hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu"nun önüne gelen uyuşmazlık; zamanaşımı süresinin başlangıcına ilişkin olup, rücu zamanaşımı süresinin tazminatın ödendiği 19.10.2004 tarihinden mi yoksa tazminata ilişkin sorumluluğun ve zarar miktarının kesinleştiği 02.03.2007 tarihinden itibaren mi işlemeye başlayacağı; burada varılacak sonuca göre, davalı S.U.hakkında zamanaşımı nedeniyle verilen ret kararının yerinde olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
    Dosya kapsamından, davaya konu olan olayın 10.02.2001 tarihinde meydana geldiği, yüzme havuzunda hayatını kaybeden kişinin mirasçıları tarafından idare mahkemesinde açılan tam yargı davasının 02.03.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise, 14.11.2007 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Rücu zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için, zararın tamamının ödenmesi yeterli olmayıp, rücu edilebilecek sorumlu kişilerin de bilinmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı idare, dava dışı ölen kişinin yakınlarına, tazminatın tamamını 19.10.2004 tarihinde ödemiş ise de, rücu edebileceği sorumlu kişiler, idare mahkemesi kararının kesinleştiği 22.01.2007 tarihinde öğrenmiştir.
    Eldeki davanın 14.11.2007 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, davanın yasal bir (1) yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşıldığına göre, mahkemenin, davalı S.U. hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Hal böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle rücu zamanaşımı süresinin başlangıcının “tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği” tarihten itibaren işlemeye başlayacağına ve aynı ilkenin 28.09.2012 gün ve E:2012/4-426, K:2012/639 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında da benimsenmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    II-Davalı E. Ö.hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesinde ise:
    Yerel Mahkemece, bozma ilamının üç (3) numaralı bendinde yer alan “davacı idarenin hizmet kusuru gözetilerek hükmolunacak tazminat miktarından uygun bir indirim yapılması” hususuna işaret eden bozma nedenine uyularak bozma doğrultusunda oluşturulan hüküm de açıkça direnme olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olmakla temyiz inceleme mercii Hukuk Genel Kurulu değil, Özel Daire"dir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire"ye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : A)Yukarıda (I) nolu bentte davacı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü vekilinin davalı S. U. hakkındaki temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 Sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    B)Yukarıda (II) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü vekilinin davalı Ekrem Özdemir hakkındaki yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    6217 Sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"nun 440/III-(1).maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi