11. Hukuk Dairesi 2019/705 E. , 2019/7524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/03/2018 tarih ve 2014/673-2018/147 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalı ... ve ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi, genel müdür ve genel müdür yardımcısı oldukları dönem içinde şirketin vadeli satış yaptığı firmalardan alacaklarını vadesinde tahsil etmedikleri, vade farkından kaynaklanan şirket zararına neden oldukları, yönetici olan davalı ..."ın yakınlarına ait şirkete bir kısım ürünlerin piyasa fiyatının altında satıldığını, şirkete borcu olan bazı müşterilerin borçlarının ödenmediği halde hesaplardan silindiğini, şirkete ait aracın piyasa fiyatının altında satıldığını, şirketin satın aldığı kristal şekerin piyasa fiyatının üzerinde alındığını, bu nedenle şirketin zarara uğratıldığını, bu durumun PANKOBİRLİK müfettişleri tarafından yapılan incelemede belirlendiğini ileri sürerek, 444.490,00 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu iddialardan, dava dışı ..."ın keşidecisi olduğu çekten dolayı tahsil edilmeyen ve defter kayıtlarında borç olarak aktarılmayan 13.000,00 TL yönünden davalıların kusurlu oldukları, oluşan bu zarardan sorumlu oldukları, diğer kalemlere yönelik iddialara ilşikin zararın ve kusur mevcudiyetinin ispatlanmamış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 13.000,00 TL"nin dava tarihi olan 26/01/2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı ... ve ... vekili istinaf etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hanifi Sarı ve ... vekilinin 2, davacı vekilinin ise 3 numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, anonim şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin olup; mahkemece yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmiştir.
Davalıların görev yaptığı dönemle ilgili olarak düzenlenen müfettiş raporunda, davalılar 15 kalem zarardan sorumlu tutulmuş, mahkemece bunlardan yalnız biri için sorumluluk kabul edilmiştir. Sorumluluk, ...ve ...’a ait borcun yetkisiz olarak silindiği ve vade farkı uygulamasına gidilmediği iddiası üzerine kurulu olup, davalılar bu zarar kalemi yönünden sorumlu tutulmuşlar ise de yapılan inceleme denetime elverişli değildir. Zira davalılar, kendilerinin yönetim kurulunun 27.10.2000 tarihli kararı ile bu alacak kaleminin takibi için yetkilendirildiklerini bu nedenle sorumlulukları bulunmadığını savunmuşlardır. Anılan yönetim kurulu kararı dava dışı kişilere satılan tohumun bir kısmının bozuk olması nedeniyle bir kısım alacağın tenzil edilmesi, bakiyenin tahsili için davalı ...’nın yetkili kılınmasına ilişkindir. Bu durumda, sorumluluk iddia edilen dönemde satılan toplam tohum bedelinin ne olduğu, ne miktarın tahsili gerekirken ne kadar tahsilat yapıldığı, tahsil edilmeyen kısım için yasal olarak yapılması gereken muamelenin yapılıp yapılmadığı, bir başka deyişle; davacının sorumluluk iddia ettiği 2001 yılında, yetki verilen önceki döneme ilişkin borcun da bulunup bulunmadığı hususları 31.03.2003 tarihli sulh senedi, anılan yönetim kurulu kararı, müfettiş raporu ve ticari defterlerdeki veriler karşılaştırılmak suretiyle incelenmeden davalıların sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamış kararın anılan nedenle temyiz eden davalı ..., ... yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davacı şirketin, delil olarak dayandığı müfettiş raporuna göre, 2001-2002-2003 yıllarında, ihale ile davalıların yakınlarına yüksek fiyatla fuel oil ihalesi verilmesi sağlandığını ve bu suretle şirketin zarara uğradığı belirtilmiş ise de; dava konusu ihale evrakları incelenerek emtianın yüksek bedelle alınıp alınmadığı, davalıların bu alımda haklı bir sebepleri bulunup bulunmadığı incelenmeksizin sorumlulukları bulunmadığına hükmedilmesi doğru olmamış kararın anılan nedenle davacı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hanifi Sarı ve ... vekilinin (2), davacı vekilinin ise (3) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hanifi Sarı ve ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın temyiz eden davalılar lehine BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı taraf lehine BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.