Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/1247 Esas 2018/3414 Karar Sayılı İlamı

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Gerekçeli kararda hükme esas alınan ve reddedilen mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi sırasında ulaşılan kanaate ilişkin olarak denetime imkan verecek şekilde somut deliller ile sonuç arasında bağ kurulması zorunlu olup; temyiz incelemesi yapılan hükme ilişkin kararın gerekçesinde "...Tanık ... her ne kadar Mahkememizde uyuşturucu maddeyi tanımadığı bir şahıstan satın aldığı ve huzurda bulunan sanık ..."tan satın almadığını savunmuş ise de tanığın bağımlı bir şahıs olması, olaydan sonra sanık yakınlarının tanıklara ulaşarak olayın sıcağıyla ve dosya kapsamıyla uyumlu olarak verilen beyanlarından dönmelerini sağladığı uyuşturucu dosyalarının hemen hemen tamamında görüldüğünden tanığın sanığı suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik toplanan delillerle bağdaşmayan sonraki beyanına itibar edilmemiştir..." şeklinde belirtilen bir olgu yada delile rastlanmadığı anlaşılmakla; başka dava dosyalarındaki eylem ve olgulardan hareketle denetime olanak verecek şekilde tatmin edici, soyut olmayan bir gerekçe gösterilmeden dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması suretiyle, Anayasa"nın 141, CMK"nın 230/1. maddelerine aykırı davranılması,
2-Uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun işlendiği yer ile ibadethanelere yakınlığının mutad ulaşım yolları ile (yürüme yada araç ile) iki yüz metreden yakın olup olmadığının gerektiğinde keşif yapılarak tespit edilerek belirlendikten sonra, birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması nedeniyle temel cezanın aynı Kanun"un 61. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.