11. Hukuk Dairesi 2019/3116 E. , 2019/7522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/06/2018 tarih ve 2016/302-2018/810 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin arasında akdedilen iş sözleşmesi gereği davalının rekabet etmeme yükümlülüğü bulunduğunu, ancak davalının iş akdi sona erdikten hemen sonra müvekkiliyle aynı alanda faaliyet gösteren bir başka şirkette işe başlayarak bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sözleşmedeki hüküm gereği davalının cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek 12.589,07 TL cezai şartın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin önemli bir pozisyonda çalışmadığını, sözleşmenin kanuna aykırı olarak aşırı sınırlayıcı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün kelepçe mahiyetinde olduğu, çalışma hürriyetini engellediği, davalının pozisyonu gereği ticari sırra vakıf olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki rekabet yasağı düzenlemesinin, görev sınırlaması yapılmaması nedeniyle hakkaniyete aykırı olduğu, bu nedenle rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğu, davalının ticari sırra vakıf olabilecek pozisyonda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu hizmet akdinin, 01.11.2012 tarihli olması nedeniyle uyuşmazlığa, bu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 444 vd. hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6098 sayılı TBK’nın 445/2. maddesi “Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.”
hükmüne haiz olup, anılan madde hükmü ile 6098 sayılı Kanun 818 sayılı Kanun"dan farklı olarak, rekabet yasağı ile ilgili doğrudan mutlak bir geçersizliğin öngörülmediği, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri ile somut olgu nazara alınarak rekabet yasağının aşırı nitelikte olması halinde, yasağın kapsamı bakımından hakime uyarlama yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, TBK 444/2 hükmü uyarınca öncelikle, davacı tarafça dosya kapsamına ibraz edilen deliller değerlendirilerek, rekabet yasağının aşırı nitelikte olması durumunda gerekli sınırlandırılmalar yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ve eksik incelemeye dayalı bir karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca aynı Kanun"un 444/2. maddesi “rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmü haiz olup, anılan madde hükmü uyarınca rekabet yasağının işçinin yaptığı iş nedeniyle edindiği bilgileri, çalışmaya başladığı başka bir rakip işletmede kullanarak davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunması halinde geçerli olacaktır. Mahkemece, davacının ticari sırra vakıf olmayacağı gerekçesine de dayanılmış ise de; bu kanaate hangi delillerle varıldığı da anlaşılmamakta olup hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.