1. Hukuk Dairesi 2015/4414 E. , 2018/1104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava, tapu iptali tescil – olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.02.2018 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmedi, yokluduğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukusal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ..."in 80, 264, 518, 1333, 1507 ve 2170 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla, muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdiyle davalı oğlu ...’ye temlik ettiğini, 1334 parsel sayılı taşınmazı ise önce dava dışı ...’e, ...’in de davalı ...’ye satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, dava konusu 1333 ve 1334 parsel sayılı taşınmazların davalı ... tarafından muvazaalı olarak davalı ...’e devredildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapularının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişler, 02.05.2014 havale tarihli dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya temlik edilen taşınmazlara yönelik tapu iptal ve tescil davasını takip etmediklerini, bu taşınmazların tenkisini talep ettiklerini bildirerek anılan taşınmazlar bakımından dosyanın tefriki ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/60 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve 1333 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının saklı payları oranında iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Davalılar, davalı ...’nin mirasbırakana bakıp gözettiğini, mal kaçırma kastı ve muvazaanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın rahatsızlandıktan sonra paraya ihtiyacı olduğunu, davalı ...’den borç aldığını, bu borcu ödeyemeyeceği için 1334 sayılı parsel sayılı taşınmazı devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı tarafın davayı takipsiz bırakmaya açık rıza göstermediği ve iddianın ispatlandığı gerekçesi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle mirasbırakanın hukuki ehliyeti haiz olduğu, davalı ...’ye temlik edilen eldeki davaya konu taşınmazlar ile 05.03.2010 tarihli vasiyetnameyle ...’ye bırakılan dava dışı 5 parça taşınmaz birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın yapmış olduğu devirlerin mirasçılarından mal kaçırma amaçlı, davalı ...’e ise ... tarafından 1333 ve 1334 parsellerin intifa hakkı üzerinde tutulmak suretiyle yapılan temliklerin muvazaalı olduğu mahkemece belirlenmek suretiyle davacılar vekilinin 02.04.2014 tarihli dilekçesindeki istekleri dikkate alınarak çekişmeli 1333 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davacıların saklı payları oranında, kalan dava konusu taşınmazların tapu kaydının da davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Tarafların tüm, davalı ...’nin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığınan reddine.
Davalı ...’nin diğer temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçıların paylarına isabet eden toplam değer olduğu kuşkusuzdur.
Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalı ...’ye temlik edilen çekişme konusu 7 adet taşınmazın dava tarihindeki toplam değerinin 327.053-TL olduğu keşfen belirlendiğine göre davacıların saklı pay ve miras paylarına isabet eden dava değeri 248.628-TL"dir. Bu değer üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken mahkemece, fazla karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 2. fıkrasında yer alan "Harçlar kanunu gereğince peşin alınan harcın mahsubu ile eksik 11.398,54 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye irat kaydına," ibaresinin hüküm metninden çıkartılmasına, yerine "Harçlar kanunu gereğince peşin alınan harcın mahsubu ile eksik 11.377-TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye irat kaydına," ibaresinin yazılmasına, davalı ... ve katılma yolu ile davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili ve karşı temyiz eden davacılar vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.